eTicaret

Af edin, lütfen af edin…
Bunların anaların a.ını para s.kmiş olmalı!!!

UBER…
Dünyanın en büyük “yasadışı” ticari – özel taksi işletmesi…
59 milyon kullanıcısının verilerini > hackerlere < kaptırdı…
Güvenliğini sağlayamadığın bir sisteme yapılan yatırım “haram”!

Bademler ve eTicaret…
Kendi g.tlerindeki donu toplamaktan acizler ama kalkıp devlet yönetmeye, eTicarete öncelik vermeye çalışıyorlar.

Keza okyanus ötesi bir puşut var ya…
Oku ve anla:

oku

Yine…
Bu nasıl bir rezalettir ki yapıyorsun bir iyilik…
Yayınlıyorsun mesela bir video (geçenlerde senin için yayınladığım sevdiceğim) …
Ulan neden kesip – biçiyorsun?

Yok çaresi…
İş bir kez daha başa düştü, kendimi iyi his ettiğim zaman oturup yazmam lazım…
Anlatmalıyım, bilmelisiniz…
Osmanlı ve hilafet…
Hilafeti meşrulaştırma “yalanı”…
Yok ya, yok…
Ben acilen ölmeliyim, ölmeli yoksa kafayı yiyeceğim!

Şimdilik…
Gerçekten güzel ve aydınlatıcı bir çalışma, Almanca…
İzlemenizi tavsiye ederim. Kısa keseceğim, berbattım, felaket!

Yayınladığım izlencelerde…
Dikkat ediniz lütfen, dikkatle söylenen sözleri dinlemeli ve anlamalısınız…
Mesela…
Fransız ve İngilizler için Osmanlıya karşı ayaklanan > halklar < baglamında denmekte…
“… ayaklananlara yârdim etmek >>> bahanesiyle <<<“  …
Yani…
Aslında yayınladığım şeylere dikkat ederim, bazen kaçamaklar olabiliyor…
Her zaman…
Gerçekçi olmakta fayda var!!!

Not:
Sözde Boing ve bademler arasında yapılan anlaşma. Keşke…
Ama (…)

Dün sabah ve bu sabah

Dün…
Hanım kahvemi yaptı geldi yanıma, oturdu beraber haberleri izliyoruz…
(Hala kahve içemiyorum, midem, içtiğimin yarısının yarısına düşürdüm. Anlayacağınız ben çeyrek, kahvem çeyrek!)

Döviz haberleri geçiyor ekrandan, döndü sordu bana Euro’yu 4,59 (bu sabah 4,66) görünce…
“Bizim için daha iyi değil mi?”
Tabii ki…
Bencilsen…
Haliyle bizim için daha iyi gibi görünüyor…
Kafacığının almadığı, düşüncesizce sorulmuş bir cümle…
Dolar, Euro çıkınca, dövize endeksli TÜM fiyatlarda o oranda çıkıyor!

Millî görüş denilen kardeşim sana dayatılan değildir!

Bambaşka bir şeydir Atatürkçülük…
VE SEN…
Devletin ve milletini oluşturan toplum ile…
Hüküm eden arasında ayrım yapamadığın sürece beni ve benim gibileri karşında bulacaksın…
Her alanda, her zeminde karşınızda olacağım, olacağız!

Hükümet…
Geçici bir süre için halk tarafından, halk için, halk adına yürütme ve yasama faaliyetlerini denetleyen, çıkaran, devlet bütçesinin kimi kişilere >>> emanet <<< edildiği…
Yargının, bağımsız ve adil olarak çalışabilme > teminatı < olan…
Demokratik bir sistem içeresinde etki ve eylemlerde bulunan bir kurumdur!

Hükümet, devlet ve millet değildir!!!
Sadece millet adına işleri yürüten birer görevlidir.

Sen bu ayrımı yapamadığın sürece…
En azından Önder’i karşında bulacaksın!!!

Not: bu sabah…
Tarifi mümkün olmayan bir haldeyim, tarifi yok halimin!
Birkaç satırı yarım saatten fazla bir sürede yazdım. Parmaklarım bile…
Parmaklarım.

Konuşuyor yine, siyasi fahişe

Günaydın Türkiye, günaydın dünya…
Merkezi otorite…
Suriye falan…
Iran ya Iran, molla yönetiminde…
Bir zamanlar dünyada da coğrafyasında da söz sahibi olan Türkiye’yi geçti…
Ehhh…
İyi kötü gerçek din adamları, bizim ki gibi çakması değil ki…
Söyledi Sayın Vekil Balbay, ilan etti…
NATO rezilliği için meclis soruşturması istenecekmiş…
Doğrusu bu, soruyor, söylüyor:
“NEDEN bu hallere düştük?”
Evet, sahi neden düştük bu hallere?

Seçersen…
Dikersen s.k gibi dik duran bir “dünya liderini”
Ehhh, O da s.ker durur seni!

Rezil olursun âleme rezil!

Bunu, sakin kafayla dikkatle izle papatyam

Özellikle Eyüp Sultan kısmını…
Bak arşivlerime, yazmıştım…
O kadar çok şey yazdım, o kadar dil döktüm inandıramadım!!!

Belki de hâklisin…
Kompleksliyim, kompleksli!

Ne kadar üzülüyorum biliyor musun?
Çok üzücü, özellikle gençlerimiz için üzülüyorum. Bizler geldik gidiyoruz…
Ama onlar…
Onların tüm hayati daha önlerinde!

Din dediler, iman dediler…
Ve …!!!

Nefret ediyorum karı kılıklı heriflerden

Belki…
Testosteronum fazla…
Demin bir müşteri geldi, karı – koca herhalde…
Bir gece elbisesi…
Herifi bir görmeliydiniz, tıpkı Erdoğan gibi…
Karı kılıklı, kıvırıyor, kıçında eteği eksik…
Yok kısa oldu, yok uzun…
Ulan…
Nasıl ki kadına yönelik dediyse atalar:
“Elinin hamuru ile erkek işine karışma”
Önder de der ki, bacaklarının arasında bir şeyler sallanıyorsa…
T. şak denilen şeye sahipsen, kadın denilen varlığın kimi işlerine karışma…
Kıvırma ulan kıvırma!

Bak sabahtan beri yazacağım, UNUTTUM

Bunca kavga – kıyamet, bunca yaygara neden biliyor musunuz?
Evet, şahsi bir mesele, konu Kasımpaşa ayısı AMA…
Milli bir yönü de var…
Sandığınızın aksine…
Bankacılık sistemi!!!

Dolar neredeyse 4, Euro 4,61 Tayyip gilli geçti…
Bu gidişle Tayyipistan, uluslararası piyasadan para >>> temin <<< edemez hale gelecek…
Yoksa siz…
Bu p.zevengin Katar – Kuveyt gezisini boşuna mi yaptı sanıyordunuz?!!!

Not: Ya vallahi halim acınası…
Zaten yoktu, 2,5 gramm…
Kafa iyice gitti!

Erkektir ne yapsa yeridir

Hayır Efendim…
Hayır, yeri olmayabilir!

Erkek, gerçekten erkekse ne yaptığını ne yapacağını önceden düşünür…
Karar verir ve kararından dönmez(!)
Sözü özüdür, özü sözü!

Zamparalık başka bir şey…
Çapkınlık başka…
Yine hovardalık başka bir şey, sübyancılık ise çok farklı, çok başka bir şey!!!

Bill Clinton’a sempatim var, “erkek adam”…
Ve çapkınlık ki ölçülü olmak şartıyla >>> su götürür! <<<
Kadınlar bunu kabul etmese bile, bu böyle gelmiş kardeşim böyle gidecek…
NOKTA

Bana göre değil ama arada zamparalık, hadi hovardalık olsun olabilir…
ANCAK…
Sübyancılık > erkek adamda < OLMAZ…
Yine bir NOKTA

Çağımızda genç bir kızı bir kadından, reşit bir insandan ayırmak gerçekten çok zorlaştı…
Bu bir gerçek…
Ancak tecrübeli bir erkek…
“Kadının” ellerinden, cildin, hal ve hareketlerinden OLMADI ki kadın fiziği…
Almanlar “babyspeck” der kadın fiziğinin olması gerektiği gibi olmadığını görür…
Yani…
Bilmiyordum, anlamadım, görmedim diyemez(!)

Yakıştıramadım…
Gerçekten yakıştıramadım Bill Clinton’a.

oku

Geçelim…
Dedim ya, hayal bile edemiyorum, düşünemiyorum ya düşünemiyorum bile…
Allah kulları arasında ayrım yapmaz, tek istisna elçileri olabilir, seçilmiş, özel kulları…
Ama insan kul arasında ayrım yapar. Erkek yapar da kadın yapamaz mı?
Yine HAYIR, yapamaz!!!

Coğrafyaya, kültüre, dine – iman bakmaksızın kadının toplum içeresinde yeri farklıdır…
Ki bence doğrudur, yerindedir bu görüş…
Kadın öncelikle doğurganlığı ile annedir, anne…
Ve anne…
“Kutsaldır”, dokunulmaz, yaftalayamaz…
Nesnesiz değildir…
Anne, bizzat nesnenin kendisidir. Özdür, öz. Ak sütü helaldir!

Tabii…
Benim içinde kadının cinsel yönü var, olmasa kötü olurdu…
Ama benim için kadın öncelikle annedir….
Dosttur, yârdır, yoldaştır. Allaha çok şükür en azından bu yönden çok şanslıyım…
Çok ama çok şanslı, tanıştığım, hayatıma giren kadınların yüzde 99,99’u yardı…
Sadık birer yoldaş…
Sonsuz güvene laik insanlar. İlki, ilki kanı bozuk çıktı…
Yine çok şükür çok çabuk farkına vardım ve sepet havasını çaldım!

Kavun değil ki insan…
Bir tarafını koklayasın, ham mı değil mi anlayasın…
Bahtına kardeşim, bahtına ne çıkarsa.

Bu açıdan bakıldığında…
İster kabul et ister etme…
Kul nazarındaki kul ayrımını kabullenmek…
İnsan denilen varlığın doğasına uygun olanı benimsemekten başka çare yok!

Ama…
Bu şu demek değildir…
Erkeğe erkek, kadına kadın, çocuğa ki devir ve devran değişti…
Çocuğa, çocuk gözüyle bakmak lazım…
Üstlenemeyeceği, taşıyamayacağı şeyleri yüklememek lazım…
Cinsellikte bunlardan birisi, akranlar arasında, yani yaşıtlar arasında, olmasa iyi olur ama oluyorsa da…
Tabiat gereğidir…
Ancak ihtiyar bir “adamın” kendi hayvani içgüdülerini ve kendini genç his etmesi için çocuğu olabilecek insanlarla birlikteliği AF EDILECEK bir şey değildir gözümde!

Karşımıza geçmiş

İyi polis, kötü polis oynuyorlar…
Kriminolojide…
Yeri olan ve insan psikolojisini etkilemeye yarayan bir yöntem…
Yanlış çeyreğe çattınız “koçum”!

Siz giderken…
Ben geliyordum, eğittiler evladım eğittiler, hazırladılar, hazır ettiler…
Hamdım…
Piştim, yandım!

Yok güllüsü…
Ben yanmıyorum…
Çoktan kül oldum!

😊

Pavlov çağrışımından bir kesit

İçten veya dıştan kaynaklanan bir güç ile…
Kimi kişi, kaderin cilvesi veya doğan fırsattan yararlanmasını bilmesi sonucu öyle bir çıkar ki karşınıza, feleğiniz şaşar, tutturduğunuz yolunuzdan saparsınız…
Yerseniz, kanarsanız…
Haliyle insanız ve insan olarak, tek başına, bir başına güçsüz birer varlığız…
Hani derler ya ateş olsan cirimin (cürümün*) kadar yer yakarsın…
Ona benzer…
Eylemler, faaliyetler hele toplumsal ise >>> ekip <<< işidir!

Bizim yandan fırlama, Kasımpaşa ayısı bir kez daha başarılı oldu…
En azından görüntüde öyle…
Dedim ya, yersen veya kanarsan…
Kendini…
Atatürk ile aynı cümlede, aynı anda andırmayı başardı…
Mesele şahsidir…
Bir çete başı, hırsızların Padişahı ve çetesi…
Adi bir suçlu, hüküm giymiş bir yaratık, hükümlü, hükümlü bir suçlu…
Huylu huyundan vaz geçer mi?
Ülkende çaldın – çırptın, dolandırdın…
Hesap soran olmadı(!)
Dünya kamuoyu alt tarafı adi bir hırsız, usta, evet usta bir popülist karşısında dize gelir, susar mı?

Çağrışım kardeşim, çağrışım…
İnsan ve toplum psikolojisinde > mutlak < yeri olan, etkisi olan…
Kısmen bilinçaltını doğrudan veya dolaylı yollarda etkileyen bir olgu…
Güçlü, çok güçlü…

* Cürüm suç, hata, kusur. Doğrusu cirimdir = cüsse, hacim demektir. Bence…
Yerine göre ikisi de kullanabiliniz. Ancak, tekrarlamakta fayda var, ben dil bilimcisi falan değilim!
İkisi de doğru ve yerinde kullanıldığında farklı anlamlar taşır. Bilmenizde fayda var diye düşündüm.