ANA-YASA-MAHKEMESİ

Dünyanın neresinde görülmüştür demokratik bir sistem içersinde…
„Alelade bir mahkemenin“ bir Anayasa Mahkemesinin kararını bozduğunu?

İleri demokratik Tayyipistanda!

115

Gerçi…
Sadece bir gün sokaklardaydım…
AMA…
Gördüğüm kadarıyla sokaklar „kadın“ dolu…
Çek o iğrenç ellerini, bilmem neni çoçuk üzerinden!

Badem – ABD ilişkileri

Genel hatları itibarıyla…
1) Devletler arası ilişkiler inci kolyeye benzer. İkide birde kopar, bozulurlar.
2) Oyun kurallara uygun oynanmalıdır.

Hani derler ya…
Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.

ne garip değil mi?

Dünyanın neresine gidersen git…
Her kapıyı açan anahtar gibidir…
Ya para ya bilgi veya tanıdığın insan!

Garipsediğim, anlamadığım, kabullenemediğim…
Herkesin tavsiyesi ruhsatsız, yani kanunsuz…
BİRDE…
Tayyipistanda…
İşletme sahibi, dükkan ya bildiğin dükkan…
Sahibi…
„otomatik man“ ruhsat almaya hak sahibi, „yetkili“. Doktor raporu yeterli!

Değer üzerine

Tarihine, tarihi eserlerine…
Tabiatına, özbeöz senin olan, atalarından kalana…
Canlının hiçbir şekline değer vermediğin gibi kadınına…
İstikbalin olan evlatlara da değer vermiyorsun(!)

Sen…
Değersizin biri olmalısın!?

Tayyipistana giriş yaptım…
Allahım…
Unutmazsam anlatırım bir ara.

Hava muhalefeti nedeniyle de olabilir…
Gözle görülebilir bir artış var türbanlılarda.

Yok…
Havamda değilim, ABD – Badem çekişmesine değinmeyeceğim. Kaç saat gecikmeli geldik. Sabah dört gibi evdeydik. Ev tabii tam takır, buzdolabında fare bir kat aşağı düşse hayvanın kafası yarılacak. Gittik sabah alışverişe. Of bir pahalılık, of da of.
Uçakta var ya…
Saydım, kabin görevlileri, pilotlar hariç…
19 kişiydik. 19!!!

Turist yok bundan sonra…
Sanayi üretim olmadığı gibi…
Teknolojik en azından yazılım, üretimde yok..
Af edin…
Burnunun b.kuyla yetin.

Hani vardı ya bir konu…
Hani dedim olursa…
Vay be…
Vitamin B, dayı veya amca…
Oldu gibi!

Gerçi istediğimi alamayacağım ama YOK çünkü…
Neyse geçelim.

Son yorum, yine söz vermiş gibi oldum. En iyisi silmek

Gidip de dönmemek, dönüp te görmemek varmış…
Allaha emanet olun, sağlıcakla kalın…
Safları sıkı, kafayı dik, göğsü kabarık, dilinizden Allah’ın selamını…
Yüzünüzden gülümsemeyi, iyi niyeti…
Yüreğinizden Atatürk sevgisinini, aklınızdan O altı ilkeyi çıkarmayınız.

Ne demişti rahmetli?
“Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye Kadar geçecek zamanda yerimizi başka kuvvetler alabilir.”

Bayrağı…
Aydınlık ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni, iyi eğitilmiş, vatan ve millet sevgisiyle yoğrulmuş evlatlara teslim edebiliriz…
Pes etmek yok, korkmak, çekinmek yok…
Aydınlık ve hür bir gelecek için…
Kardeşlik ve eşitlik duyguları içeresinde, özgür bir Türkiye için hep birlikte.

Milli ve yerli, yerinde…
Milletler cemiyeti içeresinde, tam göbeğinde yer alan bağımsız, saygın ve onurlu bir ülke.

Kendimiz için…
Atalara olan vefa borcu yüzünden…
Evlatlar için…
Torunlar için tek dil, tek bayrak ve tek vatan.

Anasının kızı

Annem anlatıyor bu sabah…
Bende hatırlıyorum o olayı, hayal mayal.

Kesin dönüş yapmıştık…
Kardeş üç, üç buçuk yaşlarında.

Annem…
Kadın biblo hastası, bebekler, danteller, örtüler…
Evin her tarafı ya, her tarafı…
Mutfakta…
Çatal, bıçak çekmecesinde bile, arada takılır parmaklarıma örtülere…
Din, iman küfür ederim…
Yazı masamın üzerindeki laptoplarımın altına da dantelli örtüler örmeye kalkınca…
DUR KADIN dedim, buraya kadar!

Bir biblo vardı, gerçek porselen…
Benim fotoğrafımın tam karşısına koymuş…
Kardeş…
“At ağabeyimi yiyecek, at ağabeyimi yiyecek” diye diye…
Sonunda kırmış bibloyu.

O misal…
Dayday almış eline bir sopa saklanmış bahçeye…
Sansar gelirse diye(!)

Allah’ım…
Etrafımı sarmış yarım akıllılar, manyaklar…
Söyle…
Ben nerelere kaçayım Allah’ım, ben nerelere kaçayım?

Not:
Kadın milleti kardeşim, uğraşılmaz bunlarla…
Gerçi…
Kadındır, ruhu…
Evi yuva yapan, ruha ruh katan…
Bırak kardeşim, bırak yapsınlar…
Uğraşılmaz bu kadın milletinle!

Uy, uy, uy çok korktum

Erkek dediğin dikilir erkek karşısına, karşısındaki çeyrek bile olsa…
Bu…
Er olmanın gereğidir, karşısındaki düşman bile olsa er meydanında saygıdır.

“Yiğidin sözü, demirin kertiği” der atalar!

Ve kadın bunu en iyi bilenlerdendir…
“Yiğidim yiğit olsun da yerim çalı dibi olsun” sözünü boşuna söylemezler…
Türk’ün kadınıdır onlar, atalarını da bilirler erlerini de!

Ne zamandan beri…
Bükemediğin bileği ailesiyle tehdit eder oldu Türk?

Karısıyla, çoluğu – çocuğuyla…
Demedim mi bilişimciyim, bildiğin, tanıdığın tiplerden değil…
Demedim mi muhtemelen Allah’ın sevgili kullarındanım…
Bana…
Görmemi, sezinlememi nasip eder diye(!)

İnanır misin kadere, kısmete…
Nasibe…
Alın yazısına?

Ben inanırım, bu yüzdende korkmam, sözümü sakınmam…
Allah ne yazdıysa O olacak!

Şimdilik delilleri sermeyeceğim ortalık yere…
Tehdit etme, gözdağı vermeye kalkma…
Korkutmaya çalışma hele sevdiklerimle, kancıklık yapma…
Erkeksen…
Dikilirsin karşıma!

Tayyipistanda istediğin silahı dahi ALAMIYORSUN

YOK kardeşim YOKKK…
Sadece ikinci el…
Kullanılmış avrat gibi…
Ulan ben ne yapayım ikinci el silahı?

At…
Avrat…
Ve silah kimseye emanet edilmez der atalar…
Ve kesinlikle haklılar.

G43 baktım, yok…
Glock genel olarak yok piyasada…
P226 keza…
Yok kardeşim, üzülerek söylemeliyim…
Yok ne bu millet adam olur ne bu devlet(!?)

Allah…
Bu millete bu vatana bilgili, görgülü vatansever yöneticiler nasip etsin…
Allah yüzümüze gülsün, cümlemizin.