Hayatin gerçeklerini… Kendisinden başka KIM bilebilmiş ki biz bileceğiz bu gizemi???

Bir beste dinledim, derin derin…
Gerçek dediğin bir an…
Göreceli…
Değişken, sen, ben, O…
Savruluruz kasırgada yaprak gibi…
Tesadüf eseri…
Bir sağa bir sola…
Bizi tutan bir dal olmasa, O dala güç veren…
Toprağa, toprağa mıhlanmış kök……
Ta derinlere, suyu arayan, hayati, yaşamı…
Kökler olmasa, hayat dediğin, yaşam…
Gerçekler…
Mevsimler gibi göreceli…
Değişken, süregelen…
Ta ki o gün gelip çatana kadar…
TEK gerçek ile yüzleşeceğin ana kadar…
O an…
Öğreneceksin geçerli olan tek gerçeği.

Beklediğim…
Ama bir türlü yüzleşemediğim tek gerçeğim.

*

Toplamda 200 belki 250 kilo taş, toprak…
Kışlık odun kestim, o kadar çok ki…
2…
Koskoca ağaç, 10, 15 metre yüksekliğinde…
Almanya’da ormanlar ölüyor, hava kirliliği ve susuzluk…
Çok seviniyordum kendi “ormanım” var diye…
Ne yazık ki üçü öldü.

C’est la vie mon ami

Çemberi bilir misin?
Madem gerçeklerden açtık bugün sözü…
Bir gizemi…
Paylaşayım kısırdöngüyü, belki anlarsın dediği mi?

Evet, bir kısır döngüdür…
Ata geleneği, hükümdar…
DIKKAT…
Ne dedim padişah ne kral…
Majesteleri…
Te o zamanlardan beri…
Ticaret siyaseti…
Siyaset ticareti, çevirdi bu çemberi…
O gün bugündür bu gerçeğin ta kendisi!

hmmmm…

Evet bir sahne…
Sahnede…
Ve her birimiz…
Yerimiz!

*

Evet…
Bilgi, görgü…
Fikir…
Bir konuda, bir meseleyi adan zeye düşünme!

Offfffffffffffffffffff…
Gençlik…
Sağlık…
Koklayamadığım onca çiçek…
Ne olacak???

Doyamadım…
Yeminle çok şeyi gördüm çok şeye doydum…
Bir…
Evet bir çiçeklerime doyamadım.

İçimde bir özlem…
Boğazımda bir düğüm…

Veee…
???