Bisikletle gidip gelenini bilirim, ayağındaki ayakkabı deliklisini… Kadını, erkeği

Devlet yöneticisi…
Ve görüyoruz mahalle kabadayısı görünümünde AMA ASLINDA mahalle karisi karakterinde olanı…
Gösteriş budalalarını…
Millet borç içinde, yiyecek ekmek bulamazken…
Gençler işsizlikten kırılırken…
Kendisi bin bir odalı sarayda oturanı.

Ahhh atam…

„Aziz milletime tavsiyem
Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!“

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Offf BASF

Eskiden müşterimdi…
2,1 milyar zarar.

Offffffff…
Yeminle iyice korkmaya başladım, siyasi gelişmeler bir yandan…
Virüs öte yandan.

Bir çukur açıp içine mi zıplasam!?
😊

>>> Speerstunde(!) Demiştim Berliner Gesundheitssenatorin Dilek Kalayci (SPD) <<<

Au Backe…
Ya…
Ya inanmıyor musunuz bana…
Böyle tipleri, kadınlı erkekli…
Midem…
Allah daha beter etsin!

*

Postacı

*

Hafif makineli bile yeter AMA benim kast ettiğim ağır makineli, refleks, bir taramaya başladı mi ağaç biçer!

*

Prof. Dr. Christian Drosten

Açıklama yapıyor…
“Avrupa virüsü”
Bugüne kadar mutasyona uğramamış, sadece çok ufak bir şekilde AMA…
Sizi bilmem ama ben bu insana çok güvendim…
Uğradığı “mutasyon” önemli değilmiş.

DIKKAT EDIN KENDINIZE

Bir kişi yeter…
Dünyanın bir tarafından gelen, bir kişi…
Ciddiye alin bu mereti!

oku

QAnon… YAZAMADIM

*

Ve Rusya 12216 YENI

Danke für das Vertrauen

Ve sonunda.

🙂

Offf be!

Eve geldim, dayanamadım…
Düz duvarları tırmanacağım…
O kadar şiddetli, dükkânda uyuşturucu bitmiş, üşendim…
Novalgin ile idare ederim sandım, YOK…
IBO…
Kalbim, 1,5 gram…
Bana mısın demiyor, aslında yapmam…
Akşamları…
Yarım uyuşturucu attım ağzıma.

Sevgi, saygı VE GÜVEN

Dolar niye yükseliyor?

Dolar’la alakalı kriz olduğunda “holding profesörleri”ne hiç bakmam ben… “Tahtakale profesörleri”ne bakarım.

Parayla alakalı yazı yazacaksam, öncelikle mutlaka Tahtakale profesyonellerini yakından takip etmemi, finans dehası olarak tanınan rahmetli Profesör Salih Neftçi öğretmişti.

Sayesinde hiç yanılmadım.

Tahtakale, aslında taht’al kal’a.

Yani, kale altı.

Semte adını veren Bizans kalesi artık yok ama, gözetleme burcu hâlâ ayakta, şu anda atölye olarak kullanılıyor.

Tahtakale taa Bizans’ta da Osmanlı’da da bugünkü gibi ticaret merkeziydi.

“Eski İstanbul” tabir edilen nostaljik sokak dokusunun en iyi korunduğu muhitlerden biri.

81 vilayetten gelip buralarda iş tutmuş insan tiplemeleriyle, karmakarışık, çarpık, şıkışık, harala gürelesiyle, Türkiye’nin özetidir.

Kabaca “Tahtakale” deniyor.

Ama aslında, ayaklı borsa’nın merkezi Altıncılar Sokağı’dır.

Kapalıçarşı’nın yanıdır.

Her şey orada döner.

Döviz bürolarının çekirdekten yetişmiş simsarları, aynı anda bağıra çağıra konuştukları üçer dörder cep telefonlarıyla, piyasa rakamları üzerinde öylesine süratli sörf yaparlar ki, seyrederken adeta büyülenirsiniz.

Başdöndürücü kaos atmosferinde, akılalmaz derecede sakin adamlardır, onca yaygara gürültü içinde an’lık kararları gayet net verirler.

Zannedersin ciklet satın alıyorlar, halbuki havada servetler uçuşur, her telefon bazen 500 bin eurodur, bazen bir milyon dolardır.

Günlük işlem hacmi 50 milyon doların altına pek düşmez.

Finansal kriz dönemlerinde 300 milyon dolarlara tırmanır.

Şu anda 300 milyon doların bile çooook üstünde seyrediyor!

İşlemler nakittir.

Tiko para ödenir.

Çuvallarla taşındığı olur.

Abartmıyorum, patates taşır gibi, çuvalla para transferi yapılır.

Raconu vardır.

Söz senettir.

Laf ağızdan bir kere çıkar.

Asla değişmez.

Biri “aldım” derse, biri “sattım” derse, bitmiştir.

O sözden dönülmez.

En geç 15 dakika içinde döviz büroları arasında özel kuryeler vasıtasıyla, o söz’leşme üzerinden transfer gerçekleşir.

İşte tam olarak bu nedenle, siz değerleri okurların da tıpkı benim gibi Tahtakale’ye yakından bakmanızı istedim.

Yakından baktığınızda hayretle ilk gördüğünüz, kusursuz “güven”dir.

Bunca yüklü miktarda paranın, çuvalla sırtta taşınan paraların, tek kuruşluk bile eksik gedik olmadan, taa Bizans’tan beri kesintisiz her gün böylesine el değiştirebilmesinin sebebi “güven”dir.

Bizans’tan beri, Osmanlı’dan beri, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri o sokakta ayaküstü verilen “söz”den dönülmemesidir.

Para trafiği eşittir güven’dir.

Türk Lirası’nın güneşte kalmış dondurma gibi erimesinin, piyasaların çölleşmesinin, kredi notumuzun Uganda seviyesine düşmesinin, risk priminin Senegal seviyesine yükselmesinin, Ruanda’yla aynı şartlarda borçlanabilmemizin sebebi… Hükümete duyulan güvensizlik’tir.

Almanya bizi kıskanıyor, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmemize hiç bu kadar yakın değildik, tarımda Avrupa şampiyonuyuz, doğu batı eksenini değiştirecek miktarda doğalgaz bulduk, covid aşısı ürettik “söz”lerine “güvenilmemesi”dir.

Türk Lirası’nın dünya piyasalarında neden böyle aciz duruma düştüğünü merak edenlerin, üç saniye bile olsa Tahtakale’ye gidip, ibret alması gerekir.

https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/yilmaz-ozdil/dolar-niye-yukseliyor-6072924/

Vayyy anam vayyy babam Önderden bir tüyo

“Yeminle”
Paraya para demeyeceksiniz…
Ya o kadar çok para kazanacaksınız ki…
Dolarlar ile gerinizi sileceksiniz.

Pist KIMSE duymasın…
Pamuğa yatırım yap pamuğa…
Neden mi sonra.

Kolaçan ettim piyasaları…
Dinledim haberleri…
Bilmem neden sorumlu bilmem ne çıktı bugün televizyona…
DIKKAT…
Deprem ayağına kentsel dönüşüm manyağa…
“Tüm belediyelerimize dedik, büyük yıkım gerçekleşmeli…”
Vesaire vesaire vesaire…
“İstanbul’a da”
Yahu İstanbul’u Y-CHP kazanmamış mıydı?
Allah, Allah…
Evler yıkılacak, yapılacak yerine camii…
Yetmedi iyi mi…
Gasilhane, yok gusülhane değil…
Gasilhane…
Her sokağa…
Ulan pamuğa yatırım yap pamuğa…
Doğrudan havale…
Camiden…
İmamın önüne…
Ya bu herif ne sokacak götüne?

Ahanda işte bu, Trump taraftarı Tayyipistanda. Aromalı dezenfektan içen yedi kişi kurtulamadı. Arkadaş…

Aromalı, Aromasız…
Dezenfektan içilmez…
Benden söylemesi.

Dolar 7,9134…
Almanya 15:08

Danke…

Vaktim yok, olmayacak bu yüzden Vikipedi alıntısı ANCAK DIKKAT eksik bilgi, dedim ya anlatmaya vaktim yok. En önemli noktalardan biri Zildjian Abdülhamit suikastına katıldığı için kaçmak zorunda kaldı. Abdülhamit kim mi? BIR ADI… Zaten özdeyiş anlatıyor her şeyi “Abdülhamit nankörleri”

Kafa, kafa…
„Yerli ve milli“ KAFASI

Fantezi, hayal âlemi… Melankoli(!) Bakmaz insan perde arkasına, yatak altına, görmez… GÖRMEK istemez gerçekleri!

Oyun sanıyorlar insan öldürmeyi…
Vatan savunmasını…
Bir çeyrek…
Otuz yılım geçti masa başında, klavyenin tuşlarında…
Özelin gizliliği, ticari sırlar dereken…
Neler neler geldi başa. Bir ayak…
Daima hapiste, kelle koltukta…
Kelle koltukta!

Salaklar…
Romantik manyaklar.

Bak Israil’i yine örnek alacak olursak…
Anlarım…
Bir avuç insan…
Dört tarafı düşman…
Kadının askerlik yapmasını anlayışa karşılarım…
Yok…
Yok insan yok, ulan Türkiye Cumhuriyeti’nde…
Erkeklerin köküne kibrit suyu mu döktüler?

Tepemi attırdılar gene.

Şirnak 23. Jandarma sınır koruma

Mete taburu, bu tabur (300 ile 1300 arası personel) içinde 100 kadar kadın personelin görev aldığını söylüyor televizyon. Bir Jandarma ile röportaj:
“Kadınlarında her alanda … Vatan savunma… Görev alabileceğini göstermek istiyoruz”
Güzel kızım…
1. Sıcak çatışmalara pek katılmıyormuşsunuz, BU…
Sana bir şey anlatmıyor mu?
2. Bu vatanin kadını erkeği BIR…
Tabii ki gerekli hallerde yapılması gereken şeyleri yapacak LAIKI ile görevlerinizi yerine getireceksinizdir. Buna ne şüphe?
3. Gelelim görev alabileceğinizi gösterme konusuna…
Yanlış anlama…
Sen…
Sizler bu vatana gerçekten hizmet etmek istiyorsanız…
Okumuş, bilgili, bilinçli birer genç olarak ILERIDE…
Bebelerinizi öyle bir yetiştiriniz ki onlar kızlı, erkekli gerçek birer vatansever…
YINE…
Anneleri gibi bilgili, bilinçli, mesuliyet ve sorumluluk sahibi birer insan olarak bu toplum içeresinde yer ve görevlerini alsınlar.

Geri hizmetlerdesiniz…
NIYEEE???

Evet kadın – erkek eşitliği, insan olarak…
Ama kimi konular var ki kadın kadınlığını, erkek erkekliğini bilecek.

Tamda yeri; evet kızlar…
Vatan savunmasının > romantik olmayan < yanları…
Yüreğiniz dayanabilecek mi?

İnanın bana EVET YAPABILIRSINIZ…
EMINIM…
Ama eğer gerçekten vatana – millete hizmet etmek istiyorsanız…
Olun birer Atatürk kadını, Atatürk milliyetçisi…
Öldürmek “kolay”
Yıkmak…
AMA can vermek, yaşatmak, taş üstüne taş koymak çok zor.

Hep derim…
Bir yüzüm…
Bin bir yönüm, hayal dahi edemeyecekleriniz!

DIKKAT DIKKAT DIKKAT
+18

Ne uyumuşum ne uyumuşum, gecenin geç vaktine kadar ders çalıştım. Çocukluğumdan beri böyle yaparım, sınava birkaç gün kala, tam gaz!

Ya git işine…
“Vatan savunma sadece erkek işi değildir”
Çatışmada görürüm seni…
En sevdiğin silah arkadaşının beynini giyesilerinde gördüğünde…
Barsakları…
Küpeli kulaklarına değdiğinde!

Nene hatunlarmış…
Dedim ya ne şüphe AMA sen vatanına – milletine çok daha faydalı görevler ile hizmet edebilirsin.

“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum”.
Hz. Ali

Eğit…
Yetiştir bebeni, bir bilim insani ol…
Bir öğretmen…
Bir doktor, bir mühendis…
Faydalı olabileceğin çok yer var.