Cogito, ergo sum
Yardımlarınız için teşekkür ederim, şu bir gerçek ki toplu iğnenin ucu kadar bile olsa…
Öyle bir duruma geldim ki…
Her türlü yardıma, desteğe muhtacım. Yürekten…
Teşekkür ederim.
*
ANKARA säuft ab(!)
Ja…
Seit zwei Tagen säuft Ankara ab, damit hatte ich NICHT gerechnet…
Beizeiten…
Als noch GENUG Zeit war…
Natürlich WIEDER auf türkisch ABER ich BIN MEINER pflicht als Bürger nachgekommen…
Ich hatte SIE gewarnt.
Ja…
ANKARA säuft ab(!)
Wer kann das schon sagen, „wer weiß es“
Ob…
Wir es Morgen nicht sein werden…
Die ersaufen???
*
BIR HAP…
Bir hapı kıramıyorum, bölemiyorum…
Bu doktor delirtecek beni, kendisi bilmiyor ne … yediğini…
HANI…
Anestezi, bitti. “Ben ona bu hapı hiçbir zaman yazmadım ki” demiş hanıma, “Bana telefon etsin”
Elden verdi…
Dene dedi.
Bir türlü…
İki türlü, bilmem kaç türlü manyak ile uğraşmıyorum ki…
Bildiğim…
SADECE ölmek istediğim.
Evlattan vaktinden evvel geldim…
İlaçlar…
Yok halim, tarifsiz ağrılar…
Tesir etsin, gideceğim yine. Dedim hanıma…
Birkaç gece kalalım yanında, ben gündüzden, sen gelince…
Kalkamayacak altından.