Ekonominin çarkları, vahşi kapitalizm, küreselleşme, kazanan ve kaybedenler BIR KESIT




Uluslararası aktörler:

Sırası ve önemine göre:
ABD…
Rusya…
Fransa ve İngiltere, ikisinin de ağırlığı dönem dönem biri önde diğeri arkada veya dengede…
Almanya önderliğinde kimi Avrupa ülkeleri, başta Polonya olmak üzere. Dikkat çekici olan bir zamanların güç odakları olan İspanya, İtalya veya Avusturya bu pis oyunda pek öne çıkmamaları.

Biraz daha ayrıntıya girelim; Almanya…
Bu “oyunda” yeni bir unsur, tecrübesiz ve oldukça hantal. İngiliz’in kıvrak zekâsına sahip değil, Fransız’ın sinsiliğine. Gerçi 18 bitimi 19. Yüzyıl başlangıcından beri Ortadoğu’da boy gösterme çabalarında olmakla birlikte pekte başarılı olduğu söylenmez. Özellikle Kürt kartına oynuyor, diğer aktörler gibi öncellikle Fransa, ardından İngiltere. Hani sona kalan dona kalır ya…
O hesap, Amerika, Rusya, Fransa ve İngiltere çoktan paylaşmışlar paylaşacaklarını.
ANCAK…
Buraya dikkat, burası Ortadoğu…
Gordion yumağı, yok kılıçla, kaba kuvvetle çözülmez bu sorun…
Menfaatler yumağı, kalleşler yatağı…
Kimse yanlış anlamasın, halktan, halklardan bahis etmiyorum yöneticilerinedir sözüm…
Geçenlerde demiştim ya, iddia ettim hani Arap kalleş diye…
Ya hangi birini sıralıyım size, o kadar çok ki…
TEKRAR Arap halkını suçlamıyorum, onlarda bizim gibi koyun…
Çobanlar arkadaşlar çobanlar çıbanın başı…
Mesela ilk ihanet, Arapların cahiliye dönemine rastlayan olaylar şiirlerine yansımış olup Arap “din kardeşlerimiz” bizleri, kahramanlığımızı falan överken Göktürk atalarımızı Çinlilere ticari sırlar vererek satması olarak gerçekleşmiştir. Bir yerde İpekyolu ihaneti diye de isimlendirebiliriz. Ben kaba taslak üstünden geçiyorum, konumuz bu değil. Örnek olsun diye veriyorum, ilgililer araştırıp öğrensin.
Göktürk-Sasani Savaşı başka bir örnektir. Veya Talas muharebesi, Haçlı seferleri ve Fât1mî Devleti. Ya sadece bize karşı böyle tutumlara girmediler ki birde Bizanslılara neler yaptılar bir bilseniz. Öte yandan DIKKAT bu da tarihi bir geçek, yöneticileri bizleri para veya menfaat karşılığında satarken, yandaş ve yoldaşları onları, onların yolundan izlerken…
Kimi ki onlara yürekten kardeş diyorum, kimi Arap kardeşlerimiz bizlerin, Osmanlının yanında ortak düşmana karşı kanını döktü. Bu gerçeği de bilmek, takdir etmek lazımdır. Özellikle Fât1mî’ler üzerinde ciddi ciddi araştırmalar yapmanızı tavsiye ederim. Şiiliğin, Sünniliğe karşı beslediği bir mezhepsel düşmanlıktan öte Arapların, Türklüğe karşı yatan garezin temellerini, Fât1mî’ler de aramak lazım.

http://www.johschool.com/Makaleler/1045704141_10-%20ozcan_araplarda%20rivayet.pdf
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/18/2021/21045.pdf

Aman ya konuyu neredeyse dağıtıyordum yine…
Sıraladığım bölgesel ve uluslararası güç merkezlerinin haliyle yine kendi aralarında yaşadıkları ihtilaflar vardır. Dedik ya vekalet savaşları…
Amerikan destekli Suudiler yanı başlarında, Yemen’de (ilgililer için Tutsi – Hutu, Ruanda Soykırımı konu başlığı), haliyle bir Iran nüfuzuna tahammül etmeleri mümkün değildir. Diyorum ya hep…
Siyaset pis bir şey diye…
Hele menfaat uğruna bebeler ve kadınlar ölüyorsa. 2012 yılında Obama yönetimindeki Amerika