Akıl var, mantık var… Evet, izan diye bir şey var

Okuyorum raporlarımı…
Doktor değiller AMA ben artık bir nevi doktorum…
Psikolojik eğitimim var ama psikolog değilim…
İşaretleyeceğim ÖNEMLI YERLERI ki anlasınlar…
Yıllar oluyor bakmıyorum raporlara, şimdi anlıyorum neden adamların bana…
Neden ölmedin? Diye soru yönelttiklerini…
Bilemezse beyaz önlüklüler bir şeyi, çıkamazsa işin içinde HAVALE…
Doğru psikolojik sorun diye. Neler neler yazmışlar…
Sorarım kendime, okuyorsunuz işte…
Ki…
>>> Hiçbir şey bilmiyorsunuz <<<
Bir insan, bu kadar ağır bir depresyonla, klinik vaka…
BU KADAR BASKIYA RAGMEN…
Neden hala hayatta?

Evet…
Suçluyorum kendimi, bu doğru…
AF ETMIYORUM, ETMEYECEGIM kendimi…
Ama gerçekten bu kadar ağır bir depresyonda olsam, kaza 1989 yılında gerçekleşti, bu yıl 2018’i yazıyoruz ben neden hala kafayı bir iyice yemedim, neden hala bu kadar BASKIYA göğüs gerebiliyorum?

Sevgi kardeşim sevgi…
Sevdiklerimden, kalbimde olanlardan gördüğüm ilgi beni ayakta tutan…
Sevginin gücü, en güzeli aşk ile…
Kini, nefreti, her türlü zorluğu yendi!

Yok, yok beyaz önlüklü cici hanımlar ve beyler…
İnsandan insana fark var…
Sığdıramazsınız beni herhangi bir çekmeceye…
Sığmam…
Ben…
Deli Önderim!

Annem diyor…
“Hapis falan umurumda değil, isterse kalan ömrümü hapiste geçireyim…
Yakarım orayı, cayır cayır yakarım. Bana sen lazımsın, kendine dikkat et, vallahi billahi yakarım!”
Yapar mı?
Yapar…
Benim Kara Mediha’m yapar!