Hani hor görürsün ya eski insanı, ihtiyari, geçmiş zamanı

Sanırsın çağdaşlığın gereği teknoloji…
Bilmezsin örf ve adetleri, gerekliliğini…
Amaç öldürmekse, tahrip etmek, yıkmak VE nefsi müdafaayı dayatırlarsa sana…
Aradığın gücü kanında ara…
AMA…
Aklını unutma, bilgini, seni cahilden üstün kılan gereçlerini…
Karşında tam donanımlı bir ordu olsun…
Eski Yunan olsun sana misal, Odisseas akılla, Akhilleus cesareti ve savaş tecrübesiyle destan yazdı…
SENIN…
Vatan bildiğin topraklarda, neler geldi neler geçti…
Bunu unutma!

Ben…
Verdiğim sözü unutmam, zamana yayarım bazen, gerekli hallerde…
Karşında imamın ordusu…
Karşında TayyIT’in ordusu…
Ulan isterse yine yedi düvel dikilsin karşına…
Sen özgüvenini unutma, bilgine güven, yârdim edeceğim sana…
Bir badem…
Yok O pis bademlerden söz etmiyorum, kurşundan dökülmüş bir badem şekli…
Düşmanının bedenine girdi, deldi, deldi!

Zamanı geldiğinde, zamanını bekle…
Bir yüzü ama çok yönü vardır bu çeyreğin…
Bilgi ise göbek adı!

Savunmasız değiliz…
Yürek var, iman var, inanç var…
Vatan var vatan, toprağımız var, kardeşlik var…
Kadınlarımız var, çocuklarımız, ihtiyarlarımız, mezarlarında yatan atalarımız…
Pazarlamacı hergelelere meydan bırakır mıyız?