Riya

Kimse kimse için iyi de diyemez kötü de…
Girmedikten sonra içine, yaşamadıktan sonra onunla…
Bileceksin kardeşim bileceksin ve illa anlayacaksın.

Doktordan geliyorum…
Reçetelerimi aldım, sabahki insan uçmuş yerine bir başkası gelmiş…
YOK…
Eskisi gibi yine de değil!

İki gidiş arasında, İsviçreliler gitti ona…
Anlatmıştım ya…
Allah cümlemize böyle ölüm nasip etsin, uyuyarak terk etti bu dünyayı Oma…
Tabiiii…
Doktor mu doktor, yaş var mı? Var! Ameliyat oldu mu? Oldu…
Belki boğuldu???
Akciğerlerin su toplaması, bende sürekli bir tehdit…
Kim sorumlu?
Önder(!)

Yine anlatmıştım, hastane doktoru demişti…
“Hiçbir sebep yokken vefat etti!”
Ben dedim inanmadı doktor, ille başkası söyleyecek…
Ayni şeyi onlara da söyledi hastane doktoru, ayni şeyleri, benim ona dediklerimi.

Çok şeye katlanabiliyorum, tahammül ediyorum, etmeye çalışıyorum…
Ama kabullenemediğim şey iki yüzlülük…
Önemli olanı anlamamak…
Sözüme güvensizlik…
Ya onun bile bir önemi yok, sen bunca yıl içinde hiç mi tanımadın beni?
Bunca yaptıklarından sonra ya kal ayni veya hiç yapma yaptıklarını…
Hiçbir şey olmamış gibi(!)
En kısa zamanda değiştireceğim bu doktoru, en kısa zamanda.

Gittik mezarcıya, birçok kararı onlara verdirdim…
Kuzenine…
Ne de olsa 99 köşe bile olsa gerçek akraba, sadece iki daha doğrusu üç isteğim oldu…
Gerek olmasa bile yıkamalarını, tanrı önüne temiz çıksın…
Bir…
Mümkün olan en kısa zamanda defni…
İki…
Üç bende kalsın. Örf ve adetler, yöre yöre, ülke ülke değişiyor…
İki hafta kadar tutacaklardı kadını…
Onlara göre caiz olsa bile bana göre değil, insan gitmeli, girmeli gireceği yere.

Uzun lafın kısası, Oma başıma çok büyük işler açtı…
En çok üzüldüğüm nedir biliyor musunuz?
Ölümün bile ticaret olması!