3. Sure, 7. Ayet

“Sana Kitab’ı indiren O’dur. Onun (Kur’an’ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar Kitab’ın esasıdır. Diğerleri de müteşâbihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.“

Bu sefer Diyanet İşlerinin açıklamasını kullanacağım, günümüz Türkçesiyle daha iyi anlayabilmeniz için. Ancak…
Bana göre, benim anlayışıma göre âlim, ilminde derinleşmiş olan şüphesiz Peygamber Efendimizdir…
Sadece O bilir, doğru yorumlayabilir kimi sözleriyle Mevla’mın…
Bize ne demek istediğini!

Bu yüzden insan…
Özüne dön, oku, anlamaya çalış, anlamıyorsan, anlayamıyorsan kardeşim…
Kalbine sor önce, sonra aklına hala çıkamıyorsan işin içinden…
Okumaya devam et, anladıkça…
Allah’ın kimi “sırlarına” vakıf olacaksındır. Odur seni yaratan, O bilmez mi seni beni?
Tercümana ihtiyacı olsaydı, kimi sözlerinin yorumuna O gereğini yapmaz mıydı?

Sen, sen ol…
İnsan ol, Allah’a kul ama asla başka bir insana kul olma. Tapma putlara, yaratma kendinden olanı, yapma senin gibi sadece bir insan olanı bir tanrı. Allah…
Birdir…
Kul ise yalancı!

Kanama…
Gözünü seveyim kanma, gör gerçekleri…
Elinde Kur’an, dilinde sözde Allah ama lafları hep yalan…
Hırsız…
Arsız…
Yüzsüz…
Menfaatperest, sattı seni, beni, memleketi…
Gör artık gerçekleri!