Bende seviniyordum…
Bugün biter bende işime bakarım diye…
Yok ne gezerrr…
Esas iş bundan sonra, daha en azından bir hafta sürer.
Gittim, geldim, yine gideceğim…
Bekliyorum büyümüşte artık yârdim edebilecek hale gelmiş olanı…
Gelir gelmez gideceğiz, artık tamam diyene kadar.
Dün…
Gittim, anaaa bu ne?
Güler yüzü, efendi, hatır naz, Almancası, Arapçası var…
Nurlu – pirli bir çocuk…
Oh, oh ne güzel. Tüm gün abii, abii diye peşimde koştu…
Yok…
Yalama, yalaka değil. Dikkatli…
Yardım sever!
Bu sabah sordum ne olacak?
Dedi…
“Ağabey bende çok istiyorum, çalışkan, işten anlayan efendi bir insan ama …”
Anında aklıma geldi, dedim her halde çok para istiyor…
“Yalancı!”
Haydaaa!!!
Ulan oğlum diğeri gibi, günahı boynuna, bir istisna ispat yok ortada…
Kasadan gitti 3000 € kumara…
Serseri değil ki(!)
Kadında çok önemli…
Bileceksin, EMIN OLACAKSIN…
Sırtını döndüğünde kadının k.çı ayrı, gözü – kaşı ayrı oynamayacak…
Yalan elbette güzel bir şey değil, insan aldatmak, kandırmak…
Ancak yalandan çok daha kötü alışkanlıklar var…
Emanete ihanet gibi…
Hele hele erkekte, Allah korusun hanımlar…
Allah sizleri korusun…
Varsın erkek çapkın olsun ama zampara olmasın…
Varsın yalan söylesin ama kumar oynamasın…
Eli çalmasın!
Erkek…
En azından benim anlayışıma göre her şeyden önce mert olacak…
Çoluğunun – çocuğunun nafakasını orada burada yemeyecek, yedirmeyecek…
Kadın parasını, emeğini, alnının terini, gözünün nurunu karşılıksız yemeyecek…
Evli olsunlar olmasınlar hiç fark etmez…
Evet…
Hayat müşterek AMA bu konularda erkek başka, kadın başka.
Dedim oğlum bir daha iyice bir düşün…
Dedi “Ağabey, şimdi zaten olmaz. Biliyorsun durumu, bu akşam gelecek yine yardıma ama sonra!”
İnşallah…
Allah…
Herkesin karşısına helal süt emiş insan evladı çıkarsın…
Her konuda!