Görgü kardeşim görgü…
Evvela ailede aldığın talim ve terbiye.
BERBATIM
*
„WELT
Kohl-Sohn verklagt Gesundheitsministerium wegen Maskengeschäfts
vor 1 Std.
Einer der Söhne des verstorbenen Altbundeskanzlers Helmut Kohl (CDU), Walter Kohl, hat wegen eines Geschäfts mit Corona-Schutzmasken Klage gegen die Bundesregierung eingereicht. Nach einem Bericht der „Bild“-Zeitung verklagt er Gesundheitsminister Jens Spahn (CDU) vor dem Landgericht Bonn auf annähernd 5,5 Millionen Euro. Die Zeitung stützt sich dabei auf eine Sprecherin des Landgerichts.“
https://www.msn.com/de-de/nachrichten/politik/kohl-sohn-verklagt-gesundheitsministerium-wegen-maskengesch%C3%A4fts/ar-BB1fgf7e?ocid=msedgntp
Milletin cani…
Çok siklerinde!
KOCAMAN bir NOKTA
FFP2-Masken im Test3M schützt am besten
Para kardeşim para…
Varsa paran…
YOKSA…
Mendil.
*
„Warum besitzt Warren Buffett keine Aktien aus dem Bereich der erneuerbaren Energien?
Motley Fool beitragende Investmentanalysten vor 1 Std.
Warren Buffett gilt weithin als der größte Investor aller Zeiten. Und das zu Recht. Sein Unternehmen, Berkshire Hathaway (WKN:854075) (WKN:A0YJQ2), hat sich seit seiner Gründung viel besser entwickelt als der Markt. Allerdings hat Berkshire den S&P 500 in den letzten 10 Jahren unterdurchschnittlich geschlagen – größtenteils, weil Buffett nicht viele der Wachstumsaktien besaß, die die Rendite des Marktes antrieben.“
https://www.msn.com/de-de/finanzen/top-stories/warum-besitzt-warren-buffett-keine-aktien-aus-dem-bereich-der-erneuerbaren-energien/ar-BB1ffTWT?ocid=msedgntp
Önderde…
BILIYOR 3M’i…
Teste bile gerek yokkk…
Amaaa (…)
*
„ZEIT ONLINE
Recep Tayyip Erdoğan : Der „Tag danach“ der Türkei
Can Dündar vor 3 Std.
Öggg MIDEM!
Wenn eine Gemeinschaft wie die EU ihre Werte kommerziellen und militärischen Interessen opfert, ist das ein schmerzlicher Anblick. Zum Glück ist Europa noch mehr als das.
“
https://www.msn.com/de-de/nachrichten/politik/recep-tayyip-erdo%C4%9Fan-der-tag-danach-der-t%C3%BCrkei/ar-BB1fgb6L?ocid=msedgntp
„Recep Tayyip Erdoğan
:
Türkiye’nin „ertesi gün“ü
AB’nin demokratik değerleri, ticari-askeri-siyasi çıkarlar uğruna feda edişini izlemek büyük hayal kırıklığı… Neyse ki Avrupa, bundan ibaret değil…
Von Can Dündar
3. April 2021, 8:57 Uhr
Köşe yazısının redakte edilmiş Almanca versiyonu için tıklayınız. / Hier geht es zur deutschen Fassung
Osmanlı Ordusu’nda „mehter“ denilen bir askeri müzik bölüğü vardı. Görevi, taarruz sırasında nefesli ve vurmalı çalgılarla düşmana korku salmaktı. Mehter, özel bir stilde yürürdü. İki adım ileri atar, sonra durur, sağa ve sola selam verip yeniden iki adım atardı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2014’teki referandumla parlamenter sistemi yıkıp Başkanlık sistemini getirdikten sonra, kendisine yaptırdığı 1150 odalı (Bellevue’deki oda sayısı 50) sarayına geçti. Sarayın tanıtım videosunda, bugüne dek Batılı bando eşliğinde icra edilen Türk milli marşını ilk kez mehteran çalıyordu. Bu, sadece „Başkan“ın neo-Osmanlı eğilimini yansıtmıyor, aynı zamanda izleyeceği yayılmacı siyaseti de haber veriyordu. Bu siyasetin etkileri, son birkaç yılda, Türkiye’nin dört bir yanında, Akdeniz’de, Ege’de, Yunanistan’da, Kıbrıs’ta, Irak’ta, Suriye’de, Ermenistan’da hissedildi. 2019’un Kasım ayında Avrupa Birliği, Kıbrıs açıklarında doğalgaz sondaj çalışmaları yapan Türkiye’ye karşı ekonomik yaptırımlar için anlaştı. Geçen Aralık’taki zirvede ise Fransa ve Yunanistan’ın, Türkiye’ye yaptırım talebini Almanya dizginledi: „Mart’a kadar bekleyip görelim“ kararı alındı.
İşte o aşamada Erdoğan, „mehteran taktiği“ni devreye soktu.
Akdeniz ve Ege’de „düşmana korku salma“ amacıyla attığı iki adımdan sonra durdu; pazarlıkta elini güçlendiren gemileri geri çekti; iki yana dönüp AB’yi ve ABD’nin yeni yönetimini selamladı.
CAN DÜNDAR
Can Dündar Özgürüz websitesinin Genel Yayın Yönetmeni’dir. Türkiye’nin güncel durumu ile ilgili haftada bir Die ZEIT gazetemizdeki köşesinde yazı yazıyor.
Berlin sevinçle, „olumlu sinyallerden büyük memnuniyet duyuyoruz“ açıklaması yaptı. 25 Mart’taki AB zirvesinden de, yaptırım yerine, işbirliği mesajı ve „Haziran’a kadar bekleyip görelim“ kararı çıktı. Erdoğan’ın beklentisi tam da buydu. AB, „Erdoğan durdu“ diye sevinirken o, –tıpkı mehteran gibi- ileri doğru yeni bir adım atmış, Putin’e „katil“ diyen Biden’a karşı Moskova’yı destekleyen bir mesaj yollamıştı bile… Bu da Berlin’in, „Çok üzerine gidersek Erdoğan’ı Rusya’nın kollarına iteriz“ korkusunu tetikleyen bir adımdı. Yeni hamlenin de Haziran’da sonuç vermesi ve Erdoğan’ın, „Putin’le anlaşırım“ şantajıyla AB’den yeni tavizler koparması bekleniyor.
Şimdiye dek kopardığı en büyük taviz, içerde vidalarını sıkılaştırdığı baskı rejimine Batı’nın suskunluğu… AB liderlerinin buluştuğu hafta Türkiye’de yaşananlardan sadece birkaç örnek vereyim:
Son seçimde yüzde 11,7 oy alan Meclis’in ikinci büyük muhalefet partisi için kapatma davası açıldı. O partinin bir milletvekili, bir retweet nedeniyle, Meclis’i basan polis tarafından gözaltına alındı. Erdoğan, kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini açıkladı. Bağımsız olması gereken Merkez Bankası Başkanı, Erdoğan’ın bir emriyle görevden alındı.
Bütün bu hamlelerde Avrupa kurumları, artık bıkkınlık veren ve espri konusu haline gelen „Kaygıyla izliyoruz“ açıklamalarıyla yetindi. Bu da Erdoğan’a, „Sınırlarının ötesinde sorun yaratma, mültecileri bize yollama, Putin’le yanaşma da, içerde ne yaparsan yap“ açık çeki olarak yorumlandı.
Newsletter
“Was jetzt?” – Der tägliche Morgenüberblick
Starten Sie mit unserem sehr kurzen Nachrichten-Newsletter in den Tag – von Montag bis Freitag.
Ihre E-Mail-Adresse
REGISTRIEREN
Mit Ihrer Registrierung nehmen Sie die Datenschutzbestimmungen zur Kenntnis
Ticarette de durum, siyasetten farklı değil: Halen Almanya, Türkiye’deki en büyük yabancı yatırımcılar arasında… Die Welt’ten Deniz Yücel, uzun yıllardır Türkiye’de faaliyet yürüten büyük Alman şirketlerinden 25’ine, Türkiye’de insan haklarının, demokrasinin, yargının durumundan rahatsızlık duyup duymadıklarını sordu. Çoğu, yorum yapmaktan çekindi; Türkiye’den çekilme niyetleri olmadığını, ama yeni yatırım yapmayı da düşünmediklerini belirttiler.
Demokratik ilkeler üzerine kurulmuş bir topluluğun o değerleri, ticari-askeri-siyasi çıkarlar uğruna feda edişini izlemek büyük hayal kırıklığı… Neyse ki Avrupa, bundan ibaret değil…
AB zirvesi öncesi Berlin’de Türkiye-Almanya Kültür Forumu’nun davetiyle yapılan basın toplantısında Alman Hükümeti’ne, „Erdoğan’ın şantajına boyun eğmeyin“ çağrısı yapanlar arasında, insan hakları kuruluşları ve basın örgütlerinin yanısıra CDU ve SPD milletvekilleri de vardı. Toplantıda konuşan Cem Özdemir, Alman Hükümeti adına yapılan açıklamaların Ankara ile anlaşarak yazılmış izlenimi bıraktığını söylerken seçim akşamı saat 18.00’den itibaren bu politikanın son bulacağını belirtti.
2015-2020 yılları arasında Almanya’nın Ankara’daki büyükelçisi olarak görev yapan Martin Erdmann ise Frankfurter Allgemeine Zeitung’daki „Erdoğan’ın Nefesi Kesildiğinde“ başlıklı makalesinde şöyle yazdı:
„Bir süredir mevcut sistemin çöküşünün işaretleri var. Stratejik dikkat, Türkiye’nin mevcut liderliğinin gücünün tükendiği güne odaklanmalı.“
İlk kez bir Alman diplomat, bu netlikte „ertesi gün“den söz ediyor. Türkiye’nin kaderini, Erdoğan’ınkinden ayıran bir söylem giderek netleşiyor.
Yazıyı yine mehterle bitirelim:
Mehter bölüğü, 19. Yüzyılda imparatorluğun çöküşe gittiğini görüp Osmanlı modernleşmesinin temellerini atan Padişah II. Mahmud tarafından kapatılmış, yerine Batı tipi bando kurulmuştu.
Müzik tarihinde, siyasetin ipuçları gizli…“
https://www.zeit.de/kultur/2021-04/ecep-tayyip-erdogan-eu-usa-tuerkei-russland-politik-wirtschaft-tuerkisch?utm_referrer=https%3A%2F%2Fwww.msn.com%2F
*
PARDON…
Tercüme hatası, leopar…
Leopar VEYA Pars.
Ülkeye…
Mühendis lazım mühendis…
BILIM ADAMI!
*
Yeminle…
Öğretmek istediğim o kadar çok ki…
Çeyrek halimle anca bu kadar…
Hadi ben gitti…
Ev…
Ufak tefek, ZAMANLA…
Sıra bahçede.
Belkiii…
Bir gün gelir sıra Öndere…
Tamirhane (garaj)
Laboratuvar…
Kendime bir oda!???
Dün “ev büyük”
Evet AMA merdivenler…
Önderin dili…
İki karış dışarıda!