Hap, hap, hap! Her yerim hap. Hapı yuttu deyimi yanımda kifayetsiz kalır. Gitmem lazım, kıpırdayamıyorum, uyuşturucu ancak ağrılara dayanmaya kadar, üstüne bir IBO ancak bir şeyler yapabiliyorum. Doktora gitmedim, gitmeliydim, koca mektup yazdı nörolog, ver doktora gereğini yapsın, öte yandan O… Gene makinalar gene oraya buraya. EMINIM

Kim ne derse desin, dönüp dolaşıp her şey iki noktada kilitleniyor…
Beyin…
Akciğerler – Kan dolaşımı…
Adam, yani Nörolog…
Akciğerlere kilitlendi, neden bilmem…
Sormadım bile. Şah damarları…
Fizik tedavisinin aynisi. Yarına falan atarim mektubu ev doktorumun posta kutusuna…
Ararsa arar…
Aramasa canıma minnet!

Daha “gençtim”
Otuzlarımda, izlediniz mi bilmem kabareyi, mizah programını…
Orada bir yerde anlatıyorlar beton meselesini…
>>> Sanayi <<<
İçindeydim diyorum sizlere, içinde…
Hep gördüm, yaşadım bunları…
Sonra…
Bankalar, sigortalar…
SANAYI…
Bokları yiyince, vatandaş yetiş…
TEMIZLE yenilen bokları vergilerin ile…
>>> Gençler YEM <<<
BILIYORUM, FARKINDAYIM…
Öyle bir noktaya geldim ki PARA bile vız geliyor…
BAK…
DIKKAT DIKKAT DIKKAT…
OPEL…
Bir dünya markası, Koronayi bahane ediyor…
Senin benim gibi emekçilerin…
Onlarca yılını bu şirkete vermiş insanların…
Şirket emekliliğini kesme yoluna gidiyor…
Yönetim kurulları…
Her ay yüz binleri, milyonlarca Euro’yu alırken!

Sözlerimi…
Kulak arkası etme vatandaş…
Bu gözler neler gördü bu kul neler yaşadı!

>>> Greenwashing <<<
Benzer bir mesele, dur…
Bulabilirsem!?

Yok, hatırlamıyorum…
Hafızam, özür dilerim. Çok enteresan bir yayındı.

*