Cehennem dediklerinin derinliğini, yerini bileniniz var mı?

Haber şimdi geldi…
Çok sevdiğim, değer verdiğim bir büyüğüm…
Canımdan can, kanımdan kan olan…
Bir hastaneden ötekine sevk edilmekte, en son Çorlu…
Devlet eğitim ve araştırma hastanesineydi yolculuğu.

Düşünebiliyor musunuz bu insan hasta, hastanelere yatacak…
Eğitim ve araştırma hastanelerinde muayene olacak kadar hasta bir insan…
Allahtan, “sadece” astım…
Bilirim nefes alamamayı, boğulacak gibi olmayı…
Bıçak altına, kalbimi ameliyat etmelerine izin vermemin nedeni…
Sadece bu yüzden…
Ölüp ölüp diriliyordum.

Muayene ediyorlar ki nasıl bir muayeneyse, nasıl bir araştırma…
Beni en son DKD denilen yerde muayene ettiklerine tam bir hafta sürmüştü…
Bir hafta, sabahtan akşama…
Bir günde bitirmişler muayeneyi, araştırmayı…
Git yârin gel sonuçlarını al demişler…
Tekrar bu insan hasta, hasta, hasta…
Ya parası olmasa?
Otelde geceleyip yarına alacak sonuçları(!)

“Beyefendi” götünü Roma’da gezdirsin…
Maksat dostlar alışverişte görsün, Kudüs’ü konuşacakmış mış…
Memleket yangın yeri…
İnsanlar işsiz, insanlar hasta, insanlar sefil…
Mehmetçik ölüyor alemin topraklarında…
Yok ya, YOK…
Ne milisi ne yerlisi, kimdi Mehmetçiği kışlalarına hapis eden…
Açılan ve saçılan kimdi?

Ah sağlık…
Ah gençlik ah…
Yoksa ben bilirdim ne yapmam gerektiğini!

Sorumun cevabı nettir aslında…
Anlayana!