Adanalım

Ayrılmış olsak bile…
Yürekler bir gülümmm. Ve yine Allah bu…
Kader, kısmet, nasip. Allah yazmadıktan sonra olmaz, yazdıysa da (…)

Bilirim Türk kadınını…
Allah nasip etti İtalya’nı, İspanyol’u, Fransız’ı, Almanı…
Bir ilksin, birçok konuda bir ilk Adanalı…
Ve yine kulaktan dolma bilirim Anadolu kadının yiğitliğini, mertliğini, sadakatini.

Allah…
Türk kadını dediğimde…
Bana hep ülkemizin kıyı kısımlarını nasip etti…
Yazgım böyleymiş inatçı keçi!

Senin deyiminle yanımdakini…
Oturttum yanıma, verdim bir eline şarjörü, diğerine bir avuç mermi…
Öncesinde gösterdim tabii…
Doldur dedim şarjörü, doldur…
Doldur kadın doldur…
Öncesinde, ilk üç – dört defa, ilkinde üç, sonrasında beş, altı kurşunu şarjöre yerleştirebildi…
Gücü yetmedi papatyammm, gücü yetmedi…
Israr ettim, ısrarcı oldum sonunda 17 mermiden on beşini yerleştirmeyi başardı…
El alışkanlığı. Doğrusunu söylemek gerekirse son iki mermide ben bile zorlanıyorum.

Hep merak ettim seni, hep aklımdaydın. Acaba O kaçta kaçını yerleştirebilecekti?

Dedim ya Allah bu, bilemezsin ne yazdığını…
Bıçak bensem…
Sizler kınımsınız. Türkün kadını her daim her şeye hazır olmalı!

Bir çatışma esnasında mesela…
Türk kadını bilecek kendini savunmasını, bilecek anlıyor musun bilecek…
Yaptığından EMIN olacak!

Kuru talim, öğrettim tutmasını, silahı sökmesini, temizlemesini…
EMNIYET SISTEMLERINI…
Doğru nişan almasını, yâri otomatik silah bile olsa…
Seri atışı(!)

Bunu senin için hazırladım…
Teori, kuram yani…
Allah ikimizde nasip etmesin pratiğini!


indir