“Yiğidin mali meydanda” öyle der atalar, benim yiğitliğimden söz edemeyiz tabii bir çeyrek

Kendimi saklayacak olsam…
Yani yeraltına inecek olsam…
Kolay kolay bulamasın izimi, beni.

YAPMADIM…
Yapmıyorum, yapmayacağım…
Gençler sözüm sizlere, bakmayın bu pezevenklere…
Sözde dindar, sözde milliyetçilere…
INAN…
Tecrübeler ile sabit, şahitli…
İspatlı…
Allaha olan güveninizi yitirmeyin, inancınızı…
Onun koruyan eli onun nefesi…
Her yerde, her an…
Bak YENISI, kimse bilmiyor bir şeyi…
Ama…
En azından anlayabildiği kadar insan…
Ağır vaka seyri…
Daha azmış sanki.

Yok…
Arkamda dayım, amcam…
Yok kimsem…
Herkese meydan okuyan, yanlışlarını yüzüne vuran…
Ben değil miyim?

İki olasılık ihtimal…
Ya ciddiye almıyorlar beni, delinin teki…
Biliyoruz ki öyle değil, değil mi?
Ya beni…
Koruyan, kollayan “birileri”

Yıllar evvelsi…
İsviçre’ydi galiba, evet öyle olmalı…
Leman Gölü* kenarı, yüce dağlar…
Altımda “yüzlerce metre” uçurum…
Daracık…
“Patika bir yolda”
Arabayı döndürdüm…
İnan…
Uçurum ile aram…
Santim desem çok mu olur acaba!?

O…
Hep yanımda, yanımızda…
Güven…
İnan ona. Nereden çıktı bu şimdi durup dururken deme…
INAN…
Son habere istinaden…
Bir harf bile.

* Cenevre Gölü