Korona içimizde…
Gittikçe yaklaşıyor evime…
Bacanak yalnız başına otel odalarında…
Korona…
Yeğen demiş olayım, hani Ernst & Young…
Eşi korona, O bebeği kucağında…
Hadi bura Almanya, Allah karısına, bebesine bağışlar ya inşallah…
Tayyipistanda…
Ahırda yatıp kalkıyor, ahırda…
Atların yanında…
Kendisi oldu korona, kocası, damadı…
Gülsem mi ağlasam mı annem ve anlatısı…
Kızı…
Kucağında mini mini meleği…
Otururmuş odanın önüne, tabii kapı kapalı…
Öte tarafta babası, acarmış bacaklarını…
Başlarmış o küçücük canıyla yerleri dövmeye…
Daha bebe, birkaç hece…
Hem yeri döver hem ağlarmış baba diye.
Kadıncağız ne yapsın…
Nasıl üzüldüm, içim cız etti, yüreğim yandı…
Oğlu da korona olunca…
Dayanamadı yüreği, kalp krizi…
Yoğun bakımda şimdi…
Erol…
O bir BABA, birileri olmalı ayakta…
Ekmek girmeli eve…
Ora Tayyipistan varsa paran…
Sen insan(!)