DayDay on yedi yaşına girdi, ey anam ey sanki dün gibi

Dere yatağı…
Bezdim biliyor musunuz, tiksindim…
Yazıyorum başım belaya giriyor, susuyorum…
İçim içime sığmıyor.

Taunus…
Taunusstein…
Tanus bir dağ zinciri, Taunusstein buradan alıyor ismini…
Bir nevi yerlisi olduk buraların, kaçıncı bebemiz büyüyor buralarda, yetişiyor…
Severim, severdim…
Hal olsa dağ tepe gezmeyi, bacaklar tutsa…
Dere tepe düz demeden tabiat ile iç içe olmayı…
Anlatmışımdır…
Çocuktum, VAR BIR YERIM…
Ne zaman dertli olsam ne zaman sıkıntılı giderdim oraya…
İzlerdim inekleri, atları koyunları…
Sakinleşirdim, ilk defa orada kadını tanıdım…
Öptüm, sevdim…
Kurcaladım!

Kendime hep sormuşumdur…
Ya bu “kanyonlar” ne?
Gez Taunusstein ormanlarını…
Dikkatini çekecektir, kimisi yârim metre…
Bazı yerde yedi, sekiz yüksekliğinde.

Yıllar sonra öğrendim…
16. Yüzyılda…
Öyle bir affet yaşanmış ki buralarda, sanki Nuh Tufanı…
Yer…
Yerinden oynamış, yüzyıllar geçti aradan…
İzler hala duruyor durduğu yerde…
Bir yağmur, bir yağmur…
Ta Ren nehrine kadar izleri…
İnsan…
Bilen, gören AMA düşünmeyen…
İnsan…
Hayvanların en adisi!!!

Tövbe acıyorsam…
Tövbe…
Gönüllerin belediyeciliği!