Deniz Yücel

Başkan olmak isteyen…
Bir ülkenin, bir milletin kaderini çizmek ve tayin etmek isteyen…
Senin, benim gibi insanlarla uğraşır mi?
Biz kimiz ki?
Sadece birer insan(!)

Yaratık…
Uğraşır, yaratık kin, öfke ve nefret dolu…
Neticede sadece yaratıktır, adi, soysuz, şerefsiz ve haysiyetsiz…
Üstelik…
Pazarlamacı bir yaratık, en yakın çevresini bile pazarladı, SATTI…
Her şeyin, bu dünyada her şeyin bir bedeli var, özgürlüğün bile…
Bedel ödemeye hazır insanlar, Deniz Yücel gibi, alnı pak, yüreği pak…
Bedel öderler, ödeyecekler, ödeyeceğiz!

Ulan yaratık…
Türkiye Cumhuriyeti devletinin cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden, fuzuli yaratık, pis hırsız…
Ulan orospunun dölü, sana mı kaldı…
Söyle sana mı kaldı Deniz Yücel’i iade etmeyeceğiz, çıkarmayacağız yurtdışına demek?

Bu devletin, koskoca Türk milletinin kurum ve kuruluşları, sözcüleri, temsilcileri kalmadı mi ki sen…
Yırtık dondan çıkar gibi…
Ha bire her boka maydanoz oluyorsun?

Hani her fırsatta had bildiriyorsun ya…
Örnek olmalıdır lider dediğin, ağırlık, ağırbaşlılık, bilgelik ile örnek olmalıdır…
Ulan pezevenk…
Bir siktir git ulan, siktir git…
Sen kim lider olmak kim, sen kim başkan olmak kim, sen kim dünya lideri olmak kim?

Bak Can Dündar’a, haktir, hak…
Sözde Atatürk’ü aşağılamak istedi, Berlin’de şimdi…
Ve daha niceleri…
Bizler bedel ödeyerek sana bu yolu kapatacağız, başkan seçilsen bile hep korku içinde yaşayacaksın, korku ve hatta dehşet, korkacaksın hayaletlerden, korkacaksın bizlerden, korkacaksın hep Atatürk’ten!