Bir ANDA…
Hiç ummadığın…
Beklemediğin bir ANDA!
Ya patlarım…
Volkan gibi, yer gök inler deprem benzeri…
Ya alır…
Giderim başımı, sesiz sedasız…
Ara, bul bulabilirsen beni!
Bugün yolda…
Rahmetli…
Peder gerçekten bir başka insandı, her Pazar MUTLAKA gezdirirdi bizi…
Bakin, dikkat edin buraya, valide…
Benim annem…
Hiç bilmemiş, anlamamış beni…
Rahmetli ile…
Avrupa kazan biz kepçe…
“Sen daha egoistsin, senin fedakârlıkların bir başka. Ama sen gezdirmedin!”
>>> Doğru <<<
Büyük bir vicdan azabı, anlattım nedenlerini hanıma…
Sorarım zaman zaman evlada, içimde büyük bir vicdan azabı…
Yok der, kusur bulmaz…
Bilmem…
Samimi midir sözleri?
Yok…
Para ile falan ilgisi yok, rahmetli zamanında…
Cebimizde kuruş para…
BIZ…
Avrupa semalarında, sebepleri bir başka…
Bilene, anlayana!
Bazen hayat…
Bazen yaşamın şartları belirler gidişatı…
Hayvan olsam, umurumda olmaz…
Veremedim diye üzülmem…
Vicdan…
AZAP, azabı hem bu dünyada…
Hem öte dünyada olan aileme karşı.
Gezdirmedin derken…
Kıyas peder ile, belki kaza öncesi ile…
Yine gezdik, güldük, eğlendik…
AMA…
Kıyas kabul etmez geçmişle!
Diyor “Yüzünde hep bir acı”
EVET…
Bedenen çekmediğim anda ki nadirdir böylesi…
Vicdan…
Yer, bitirir, kemirir beni.
Bir bebeler…
Bak onu kendi içimde de his ediyorum, o an…
Yüzümle birlikte gönlümde gülüyor…
Bir AN…
Sadece bir an, andan ana…
Yaşanan.