>>> Üç yabancı bankaya işlem yasağı getirilmiş; gerekçe dolarda yükseliş(!) <<<

Çokkk basit kelimeler ile “yüksek ekonomi” bilimi, insan…
Ve…
“Yatırımcı” sosyoekonomik psikolojisi!

Herkesin anlayabileceği bir dil ile…
Sanki yalan yanlışmış gibi gelecek AMA çok basite indirgemem gerek…
Size bir soru, sizce bir şey, herhangi bir şey, parada buna dahil NEDEN değerlidir?

Hadi bakalım sizler düşüne durun bende yazmak istediklerimi yazmaya çalışayım…
Bunun ki şimdi yazacaklarım bilimsel gerçekler…
Bunun üç ana nedeni vardır:

Değerlidir çünkü azdır…
Örneğin altın, sınırlı bir hammaddedir, petrol mesela…
Diğer değerli hammaddeler, çağdaş yaşamın olmazsa olmazı…
Nadir toprak elementi (Seltene Erden) gibi…
İki…
Bilerek, isteyerek yaratılan algı…
Bir şeyler o kadar değerli ki of, of, of…
Örneğin bir daire kiraya verilecek ve benzeri durumlar…
Arkadaş talep o kadar çok ki gitti gidiyor…
Haydiii elini çabuk tut!

Ve gelelim EN ÖNEMLI SEBEBE…
Değerli olduğunu sandığımız için…
O artık her neyse onda kalıcı ve VEYA ileride daha da yükselecek olan bir yaraş gördüğümüzü sandığımız için bir şey değerli olabilir, değerlenebilir…
Ve bu bağlamda bir şey daha girer devreye…
Sürü psikolojisi, “mahalle baskısı”
Örneğin bir sanat eseri…
Özellikle sanatta insana has “Benim olsun hırsısının” payı da az değildir…
Bir misal daha iki erkek arasında kadın kavgası…
BENIM OLSUN, benim…
Ben sahip olayım, sanki dünyada hatun kalmadı…
İnat, kibir gibi dürtüler…
Vesaire vesaire…
PARA…
Bir ülkenin para birimi neden değerlidir?
Örneğin dolar?

Ya ardında yatan ekonomik gerçekler vardır…
Bir dayanak, misal Merkez Bankalarında saklı olan, olabilen altın ve VEYA değerli hammaddeler, Gayri Safi Milli Hasıla denilen…
Yani bu millet çalışkan, üretken meselesi…
Kısacası…
Bir başkasının, bir yabancının…
Diğer yabancıya duyduğu GÜVEN…

Birbirine güvenen iki yabancı, al gülüm ver gülüm meselesi…

Bu yüzden, GÜVEN YÜZÜNDEN bir şeyler değerlenir, ÖZELLIKLE PARA…
NEDEN…
“Made in Germany”
Bir dünya markası?
GÜVEN YÜZÜNDEN!!!

Gelelim Türkiye Cumhuriyeti Devletinden…
Tayyipistana varan sürece, geçmişten günümüze…
Hatta daha da git geriye Osmanlıdan bugünlere…
Bak Selçuklular benim bildiğim kadar öyle değillerdi…
Ama onlarda orantılı olarak çok daha küçük bir birliktelikti…
>>> Yani nerede çokluk orada bokluk <<<
Meselesi, Bilmeyen bilene sorsun…
Gençler ana, babalarına, nine dedelerine…
Osmanlıdan beri HALK…
Devletine, DEVLET…
Halkına güvenmedi, bu toprakların yazgısı…
Yabancıdır…
Ticarettir, AMAC para kazanmak…
Cin atasözü der ki…
“Ticaret savaştır”
EVET, kanlıda olabilir kansızda!
NOKTA

Savaşta VE aşkta her yol mubahtır başkaca bir deyimdir…
Yani…
Yabancı bankalar birtakım işlemler yapıyor, yapmış olabilir…
AMA ESAS NEDEN BAŞKA…
Ekonomi uçuyor diyen bademler, açılan, TEKRARDAN açılan fabrikalar üzerine fabrikalar…
Teknolojik hamleler, üretilen silahlar…
Joint Ventire usulü ama onlara göre “yerli ve milli” araç gereçler…
Uzaya falan gidip geliyoruz ya, kanal İstanbullar vesaire…
Halk…
Tayyip Lirasına (Türk Lirasına) teveccüh etmiyor…
GÜVENMIYOR…
Nasıl güvensin gelen sikiyor giden sikiyor milleti…
Parası olan dövize…
Parası olmayan avcunu yalarken…
Hani zenginin mali züğürdün çenesini yorarmış ya…
O misal…
Ergenekon, Balyoz fantezileri gibi…
Alınan AMA geri ödenemeyen borçlar, altın altın…
18…
22 ayar falan dandik BITTI, Kapalıçarşı…
Kapandı, ödendi Arap’a, uçak uçak gitti…
Kaldık SAF ALTINA onun gibi ESAS NEDEN yabancılar değil…
Bu düzenbazlara GÜVENMEYEN…
Gelecek görmeyen pek sayın milletimizin, milli para birimine teveccüh etmemesi…
Dedik ya…
Ergenekon, Balyoz gibi YINE fantastik masallar uydurmalı…
Belki…
Yer kerizin teki!

🙂
Siyaset yazmadım, ekonomiden dem vurdum…
Ich habe mich NICHT politisch geäußert, sondern wirtschaftliche und psychologische Grundkenntnisse vermittelt.

WBK … In dubio pro reo
>>> „Hier stehe ich, ich kann nicht anders. Gott helfe mir. Amen!“ (Martin Luther) <<<

Unuttum bak…
Hem sonra Osmanlı torunu…
Durup dururken…
Neden Osmanlı piçlerini sikmeye çalışsın ki???