OLUYOR…
Düşündüğüm gibi oluyor…
HEM BIR…
Hem değil…
Ve hoşuma gitti, bu çok önemli. İnsanın ürettiği önce kendi hoşuna gidecek…
ARGE…
Kafa, bilgi YOK YA ne methiyesi???
Kendi kendime şaşırıyorum, ben gerçekten daha ölmemişim(!)
Ve evet…
Kendim düştüm ikileme…
Vicdan ile cüzdan arasına, EKMEK PARASI…
İşler sıfıra düştü…
Ancak maliyeti olabildiğince düşük, filtreler ile ki ne yazık ki bilimsel bir teyit yok…
Ancak müşteri, kendi bilgim ile Önderin gidebildiği…
Göz, burun, boğaz…
Düşünüyorum…
Dünya Sağlık Örgütü, onlara yapımını, mal – malzemeyi açık etmeli…
Sonra Almanya, Türkiye…
KESINLIKLE…
Ticari olmamalı, tamam benim çorba param…
Ailemin, sevdikleriminin…
En azından kenardakine dokunmadan, bizleri…
Ne gibi günlerin beklediğini bilmiyorum, kestiremiyorum…
Korkuyorum…
Allah cümlemizi korusun.
WBK … In dubio pro reo
>>> „Hier stehe ich, ich kann nicht anders. Gott helfe mir. Amen!“ (Martin Luther) <<<
BAK…
O kadın, ya ben boşuna sövüp söylemiyorum…
IKI HAFTA KAPA “Türkiye’yi”
Ulan…
Yok ya bu görünürde bir kadın, ne olduğunu bilmiyorum…
Yoksa kadına böyle hitap edilir mi?
Ekonomi…
Zaten yaratana yan bakıyor…
Kuyruk salıyor…
Sen kalk tümden kilitle ülkeyi…
INAN…
Al birini vur ötekine ne bilgi ne düşünce…
BAK bunu söyleyen bir virolog, ekonomist değil…
INAN ÖYLE…
Hatırla Birleşmiş Milletler açıklamasını…
1929’u!
Gülsem mi ağlasam mı bilmiyorum ki?