Bir mukabil AMA hani parmağını şaklatıyorsun ya

Hani salise, INAN paranoyak değilim…
Yeminle…
Ama o birkaç saliseden kısa bir sürede söndürürler ışığı…
Karartırlar dünyamı.

Yeni geldim, sabahtan beri yoldaydım…
Cıyak cıyak…
YEMINLE cıyak cıyak,
Bulmak isteyen, INAN bulur her zaman…
Olmadı…
Yakıştırır, oturtur kıç üstü, ömür böyle geçti…
Bir ayak…
Hapiste…
Diğeri mezarda.

Emin olmak…
Mecburiyetim, anlamak
Hani belki, osuruktan nem kapanlardasın diyeceksin…
İspatlamadım mi?
Şahit değil misin kimisine ki…
Hiçbir şey bilmiyorsun(uz)
Ben bir arayanım, bunu hep söyledim, hep yazdım…
Arayan Mevla’sını da bulduğu gibi belasında bulur ya…
Ben…
İkisini de buldum, gördüm…
Ömür problem çözmekle geçti, sorun orada…
Çözüm burada…
Önder araya.

Mesleğim gereği her zaman, her an hapis tehlikesi…
Eh hayatim, sağlığım…
Her an…
Azrail ensede, bir ayak mezarda.

Tabii, tabii ki HEPIMIZIN bir ayağı mezarda…
Fark…
Önder farkı, bir başka…
O da anlayana.


Mikroskop altında x500 büyütme ile VE bu en azından dört kat…
Sesimi duyuramıyorum ki!

###
Fünfhundert fache Vergrößerung und das…
In vierlagen, LEUTE es ist UNMÖGLICH produktionsbedingt die schwarzen stellen übereinander zu bringen. Ein gewisser eigen Schutz muss gegeben sein ABER ich brauche Gewissheit!
###

Şu hayat dediğin ne karmaşa…
Anlatırım bazen ottan, böcekten…
Ağaçtan…
İnsan dediğin neyi biliyor ki, sanıyor bir şeyler bildiğini…
Herkes geçinir bir yerde uyanığım diye…
Bilgi desen, of yok dünyada ondan bilgesi…
Halbuki…
Bildiğimiz, geçmez sıfırın ötesini.

“En son” bilimsel verilere bakar mısınız, ağaç dediğin bile ki anlatmıştım…
Ayni soy, soptan gelen…
Genetiği farklı olan AMA soy bu ya…
Ulan arkadaş ağaç bile koruyup kolluyor kendinden olanı, biliyor düşman ötekini…
Demek ki…
Bu bir tabiat kanunu, var olma mücadelesi.

Bu zıkkım, bu virüs olayı mesela…
Sosyolojik AMA psikolojik açıdan da incelediğinde…
İbretlik dersler verir ele…
Ama konumuz bu değil, başka bir zaman incelemek üzere…
Diyelim ki bir Çam ağcı ki araştırmalara göre tüm cinsler için geçerli…
Bir Çam ağcı etrafındaki bitki örtüsünü rakip görür, ne kadar büyükse “bitki” o denli düşman ona, hayda nedennn düşman ya?
Çünkü ona rakip, suya…
Topraktaki besin maddelerine, minarelere…
Bu yüzden ağaç altında pek bir şeyler tutunamaz faydalı değilse ona…
Mantar mesela…
Daha durun en enteresan yerine gelmedik, bir ağacın kökleri binlerce metreyi bulabilir…
AMAAA…
Ağaç ile ki anlatmışımdır bu terimi Almanca Simbioze, Türkçe ahenk içinde, uyum içinde bir ortak yaşam olarak tercüme edebiliriz…
Hayatin her alanında böyle faydalı işbirliklerine rastlamak mümkün…
Mantar kökleri 650 Kilometre uzunluğa varabiliyor…
Alooo…
650 Km, “daracık yerde”
Allah’ım ne anlatacaktım ben?

Kafa gitti, haaa…
Sözü Parthenogenese’ye getirecektim…
Kafa meşgul, problem çözülmedi ya, sürekli aklımda…
Sonra…
Yardıma baş vurmuştum, hala gelmedi, bize sıra gelene kadar iflas bayrağı…
Nefret ediyorum böyle şeylerden, olsaydı şimdi elimde param…
Umurumda mı dünya?

Ama devlet bu…
Senden, benden kat kat güçlü…
Devlete meydan okunur, kafa tutulur mu?
Önder gibi bir aptalsan…

Göz hizası, çünkü kanun önünde HERKES eşit olmalı!

Devam edecek sonra…