Önder dedi mi dedi oluyor, tehlikeli sayılıyor

Bir çeyrek…
Püf desen yıkılacak, dün…
Offf, kaç günden beri Diclo kremini sürmeyi ihmal ediyordum, ciyak ciyak…
Hem vallahi hem billahi, masamda, hemen yanımda benzeri bir krem, ölçüm masamda…
Elektronik ölçüm cihazları masası üstünde…
Sürmedim…
Ceza bana, ulan it çeneni kapasana.

Sesleniyorum dünyaya, sözde yöneticiye…
İnsana…
Günaydın, yeni mi uyandın?

Yok sokakta yaşayan insana…
Yok hayvana…
Arkadaş bu ne imtina?
Nereden esti birdenbire aklınıza…
Ölürse hayvan, ölürse insan sokaklarda…
Bu kargaşada…
Tehlikedir canlıya!

Şüphesiz içlerinde hayvan, insan dostu olsa da…
Dürtü insani mi, panik mi, korku Önder bunu bir anlasa!

Ve yine gir arşivlerime…
Bak bakalım ne zaman yazdı uyardı bu çeyrek, dikkat çekti atık suya…
Önder tehlikeli öyle mi, bir çeyrek, madden değil manen çekince…
Bu böyle gelmiş böyle gide!

Trump…
Herkes bitti Dünya Sağlık Örgütünü suçlar…
Osmanlı torunu hastanede yatar, sadece dün bilmem kaç insan öldü, ihmal…
Aptallık yüzünden…
Keza bizim Yerli ve Milli pezevenk…
Sarayında…
İnsan, ölen can yetmiş beş mi yüz mü…
Resmi rakamlar, YALANLAR…
Biliyor musunuz ne bok yerseniz yiyin, bensiz yiyin…
Afiyet olsun!

WBK … In dubio pro reo
>>> „Hier stehe ich, ich kann nicht anders. Gott helfe mir. Amen!“ (Martin Luther) <<<

Dün…
Geldi bir müşteri, GITMEM GEREK…
ÇOK ÖNEMLI bir görüşme, dükkânı erken kapatacaktım yetişmek için…
NEFRET ediyorum böylesinden, YEMINLE NEFRET…
Ben GÖRECEGIM karşımdakinin yüzünü, gözlerini…
OKUYACAGIM vücut dilini…
Yüzünde bir maske, maske istedi benden…
Her müşteriye yaptığım gibi, yapmak ZORUNDA olduğum gibi…
Anlattım, izah ettim…
“Bilmişe”
YEMINLE kendimi bir bok sandığımdan değil, HAYAT BIZZAT SIKTI BENI…
Affedersiniz, anlamanız açısından yazdım…
Girip çıkmadığım delik kalmadı…
Neler görmedi bu gözler, neler yaşamadı, ne acılar…
Dedim…
Yüzünüzdeki maske beni korur ama sizi değil…
Dedi “yüzümdeki FFP3 maskesi”
Ne bileyim ben, hayatımda ilk kez görüyorum böylesini…
Madem var elinde IMKAN, ulaşabiliyorsun bu maskeye…
Benimkine ne gerek var, benim geliştirdiğime?

Hem konuşuyoruz, IZAH ediyorum, anlatıyorum…
Hem gözüm saate…
Dayamamdı sonunda sordu, bu maskeyi, yani yüzündekini…
“Nasıl dezenfekte edebilirim?”
Dedim BUHAR ama bilmiyorum ne gibi bir filtre…
Değiştirilemez…
Maske ile bir, sorun, araştırın. Buhar zararlı değilse…
Aldı bir sürü maske benden, çorba parası…
İyi oldu, iyi geldi…
Günü kurtarmadık ama harçlık çıktı…
O gitti…
PATTT…
Yeminle yürünemiyor, ihtiyar, sonra söyledi 82 yaşında…
ZOR işitiyor…
İçim gitti, saat…
Bağıra bağıra izah ettim, yürüyemiyor…
Hasta, kalbi benim gibi…
Gitmem gerekiyor o kadar sempatik bir ihtiyar ki…
Yoksa bırakacaktım evine, el salaya salaya ayrıldı benden …
O bana ben ona…
😊
Allah cümlesini korusun, feci bir ölüm…
Allah cümlemizi korusun, tüm sevdiklerimizi…
Genci, ihtiyari HEPIMIZI…
Duydunuz mu Fransız doktorların söylediğini, iki kendini bilmez serseri…
Afrika…
Denek yeri olsun, Dünya Sağlık Örgütü tepki verdi…
GÖZÜNÜZ…
Brent Petrolde olsun, Almanya’dan iyi, olumlu bir haber…
Plazma…
Kan plazması, imün sistem…
YA…
İlaç ki EMINIM çekmecede…
Ya böylesi bir gelişme. Örneğin Lufthansa…
Anlayana!