Şahane bir SORUMSUZLUK örneği, o kadar sinirlendim ki kapatacaktım yüzüne telefonu

Demiştim…
İlk işim belediyeyi arayıp sormak olacak, dükkânı kapatacağım mi kapatmayacağım mi?
Bu…
Ve buna benzer örneklerdir insanların bana, bize güvenme sebepleri…
İlklerdendik…
Bir bizden öncesi, zaten O adamcağızın dükkânı kaldı bize…
30 küsur sene…
Müşteri vermiş bir elbise, başka bir dükkâna, demiştim ya benim ismimi kullanıyorlar diye.

Hala fırsat bulup gerekenleri yapmadım…
İnim inim inletmedim…
Internet vesaire, VALLAHI BILLAHI EN UFAK BIR ŞEY YAPMIYORUM…
YEMINLE…
Müşterilerin teveccühü…
İlk biz…
İnsanlar bizi arıyor, ya ben ne bileyim alemin dükkânını…
Âlemin işini…
Kapatmışlar, hepsi, ben, biz kapamadı(k)m…
NEDEN???

Tabii çorba, sigara parası…
Gelirse kira falan…
AMA esas neden müşterilerin işi zaten kapasaydım asacaktım özel telefon numaralarımı, arasınlar beni…
Ben…
Nasıl “gasp” ederim alemin işlerini?
Bu kadar sorumsuzluk olur mu?
Kapıya sadece korona, kapalıyız…
Aferin!

Müşteri beni arıyor, ısrarla…
Israrla soruyor ya ısrarla öteki dükkânı, ben ne bileyim…
Vermeseydin!

WBK … In dubio pro reo
>>> „Hier stehe ich, ich kann nicht anders. Gott helfe mir. Amen!“ (Martin Luther) <<<