Demin, kalıyordum kamyonun altında. Sağ bacak, birdenbire boşaldı düştüm caddeye. Son anda durdu, bak buraya dikkat et, zaten feci ağrılar, zor oturup kalkıyorum müşteriye

Odamdayım…
Kameradan görüyorum önü. Günde kaç defa olur…
Paket taşıyıcıları…
UPS, FEDEX, DHL falan…
Ulan burası müracaat mı?

Gene geldi birisi, müşteri sandım, elinde bir paket…
Adres soruyor, önce isim…
Bilmiyorum dedim…
Ondan sonra ev numarası, yine bilmiyorum dedim…
Gayet efendi, terbiyesizlik yapmadım, şahitlerim var…
Dün akşamın bir benzeri…
Döndü, tabii hepsi Almanca, yabancı belli…
Hayvan gibi bir tip, gençten…
“Sen ne biliyorsun” ama nasıl terbiyesizce bir görecektiniz….
Siktiri çektim, çıktı dışarıya “senin dişlerini ağzına dökerim”
Hadi döke görelim, kapıya doğru adımımı attım…
Tutu kolumdan…
“Allah peygamber aşkı için bulaşma”
Kapı kapandı kendiliğinden.

Allah Peygamber aşkı için…
Ben mi delirdim yoksa insanlar mı?
YOKKK…
Bunlar manyak ötesinde…
Terfi ettim!