Azdılar azdılar, kudurdular…
GÖTLER…
Ve kılları bizleri getirdi bu hallere!
Bak dünyaya…
BAK, GÖR…
Her yerde sözde KAZAK ERKEKLER…
Bilmem nemin tepesi…
Hayatımda INSAN…
Erkek görmesem inandıracaklar beni!
Merhum Şeyh Edebâli’nin merhum Osman Gazi’ye yapmış oldukları bu nasihatlerinden biri şöyledir:
„Oğul!
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler.
Avun oğlum avun…
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelâmlısın. Ama; bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgârında savrulur gidersin. Öfken ve nefsin bir olup aklını yener. Dâima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın. Dünya senin gördüğün gibi değildir. Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler, ancak; senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.
Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin itibârın olmaz.
Üç kişiye acı:
• Cahiller arasında âlime.
• Zenginken fakir düşene.
• Hayırlı iken itibarını kaybedene.
Unutma ki, yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma. Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
Ey oğul!
Bundan sonra öfke bize, uysallık sana.
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Âcizlik bize, yanılgı bize, hoşgörmek sana.
Geçimsizlik, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize, bağışlamak sana.
Ey oğul!
Bölmek bize, bütünlemek sana.
Üşengençlik bize, uyarmak, gayretlendirmek şekillendirmek sana.
Ey oğul!
Sabretmesini bil… Vaktinden önce çiçek açmaz.
Şunu da unutma! İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın…
Ey oğul!
İşin ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı.
Allah (c.c.) yardımcın olsun…“