Sorunlar ve semptomlar üzerine

Hiç unutamayacağım O Yunanlı doktoru…
Hiçbir zaman unutamam…
Kesip atmalıyız bacağı demişti bana o zamanlar…
Beynimden vurulmuşa dönmüştüm, koca cüsse…
DIRENDIM iyi BOK YEDIM…
Dedim kestirmem!

Halbuki mesleğim…
Halbuki bunu >>> çokkk, ama çok iyi bilirim <<<
Sorunun temeli, kökü ile mücadele edilmeli…
Ve neticesinde babamı kaybettim.

IZIN vermeyeceğim dedim, VERMEM…
Sorunun kökünü, temelini bilirim…
Ya el kana bulanacak ya Önder bu diyardan gidecek…
Bulayacak olsaydım çoktan bulardım…
Çözüm arayışındayım.

Dışarından destek, el ulan el…
Akıl verir ama ekmek vermez sana, O manyak herif, sözde meslek erbabından…
Dedim ya cebime sokar sokar çıkarırım onun gibilerini…
Sorunun temeli, kökü ile mücadele etmeliyim…
Yoksa…
Kaybedeceğim. İzin veremem buna…
Vermeyeceğim.

Ama…
Dost bildiğin, düşmansa…
İçeriden, içinden…
Bacak misali…
O zaman arkadaş, o zaman baştan kaybettin…
Ya kesip atacaksın ya cilt kanseri, kangren olacak bu diyardan göçeceksin.

Çocuk oyuncağı sanıyorlar kimi şeyi…
Kadın kadın, erkek erkek olacak…
Görgü…
Çocuk yaşatan itibaren evinde aldığın en temel, en köklü eğitim…
HER ŞEYI unutabilirsin, birçok şeyi yeni veya yeniden öğrenirsin…
Ama bebe yaştan itibaren aldığın, GÖRDÜGÜN “eğitim” sana…
Bir ömür baki!

Aynısı
Devlet, toplum içinde geçerli…
İnsandan topluma, toplumdan devlete…
Ve tersi!