Hanau, şansa bak. Belki… birkaç gün daha. Kulübe gitsem, gitmesine giderim AMA eninde sonunda ya kalacağım veya ayrılmak zorunda kalacağım

Anlatamasın ki, anlatman mümkün değil…
Anlamayacakları KESIN…
Birde adim çıkacak, zaten dünya âlem tanıyor buralarda bizi. Bir çeyrek ya bir çeyrek…
Ayakta durmaktan aciz olan…
AMA…
Dünyanın her yerinde…
Oldum olası korkarlar, çekinirler düşünenden, görenden “korkarlar”

Bademler…
NEDEN sevmez mürekkep yalamışı, düşüneni…
Sorup sorgulayanı?

Öyle veya böyle, şansızlığım şansım…
Sağlığımı bahane ederim, yok çaresi…
Ben…
Ne kadar her şey iyi olsun, yasal olsun…
Kanunlara uyayım dersem bir o kadar zorluk çıkıyor karşıma…
KADERIM!

İstemiyorum ya ISTEMIYORUM…
Ne orada ne burada, olacaksa yasal olsun…
Ne işim olur kanunsuz şeylerle, mecbur bırakmazlarsa benim neyime?

Yoksa…
İnan hem orada hem burada neredeyse çocuk oyuncağı, daha geçenlerde çaldırdılar bilmem hangi belediyede onlarca silah, onlarca…
Onlar şimdi piyasada!

Zaten hayati bir şey değil, ille şart. Olsa da olur olmasa da. Olsaydı iyi olurdu o başka…
Zaten anında…
Yine tartışma, Hanau’daki serseri…
Atış kulübündeymiş, hadi bakalım kurunun yanında yaşta yanıyor…
Veya…
Arkadaş anlattı geçen sefer, DIKKAT burası önemli…
Yapacak olduktan sonra…
Gelmiş birisi başka bir kulübe, gösterir misiniz, ilgileniyorum falan demiş…
Bayağı bir uğraşmışlar adamla, alem etmiş kullem etmiş almış silahı eline…
Dayamış başına…
Onca insan içinde intihar etmiş.

İnsan…
Yapacak olduktan sonra…
Kim…
Durabilir önünde?

Silahla olmaz, arabayla. Arabayla olmaz kamyonla…
Kamyonla olmaz, balta – bıçakla…
YAPMAYIN ALLAH aşkına…
Siyasetçiye kalsa HEPIMIZ daha donuna yapan çocuklarız…
Aklimiz yok…
Başımız!