Gelin, kaynana toprağından olurmuş

Öyle derler, yok yeminle değil…
Bir iyi tarafım varsa o da mesleğimin bir getirisi analiz yaparken tarafsızımdır…
Kara Mediha’m kötü bir kaynana, yani kaynanalığı aslında yok diyebileceğim kadar az…
Tepesi atmasın…
Ütü, tencere, tabak, bardak, oklava, terlik falan dinlemez…
Oğluymuş, kızıymış, gelini veya damat falan bakmaz, ancak kaçan kurtulur…
Birde bayramlık çenesi açılmasın, KA-PA-TA-MAZ-SIN!

Kız çocuğunu daha çok sever, kızdan yana taraftır!

Ulan arkadaş bendeki şans işte, böyle bir anneciğim var…
Bu öğlen odasını kapısını çaldım, kapıyı açtım…
Ben gidiyorum dedim, ardıma bakmadan evden çıktım. Bavulları arabaya yerleştirirken:
“Gümrükten geçer geçmez beni ara, meraklandırma beni!”

Gelin ve kaynananın korkuları sersem etti beni. Bende korkmaya başladım…
Annemin cebini ne kayıt ettim ne aklımda, hanıma telefon ettim dedim geçtim…
Kadının şükür edişini bir duymalıydınız, dedim anneme telefon et haber ver.

Anlatılacak çok şey var. Saat birden beri yoldayım, yeni geldim. Saat 22:45