Bak sana g.t kıllı diye hitap etmiyorum. Söyle…
Senin evladın yok mu?
Bugün otostop yapan üç genci aldım arabaya. Pırıl pırıl gençlerdi, ahmak ıslatan bir yağmur. Tiplerinden efendilik akıyordu.
Yolda sordum; liseli misiniz?
„Evet, Ağabey. Lise son“
Ne yapmayı düşünüyorsunuz diye sorunca…
Durmak yok yola devam, yani üniversite (!)
Kafam karıştı, o kadar değişiklikten sonra…
Netice yine sınav, yine yerleştirme…
Yine yetenek ve isteğe bağlı olmayan bir „eğitim“ hayrını gör!
Soruyorum sizlere…
Yirmi küsur senede hangi soruna kalıcı ve doyurucu bir çözüm bulabildi bu zibidiler?
Kıbrıs, eğitim, DEPREM, işsizlik…
Vesaire vesaire…
Onların en „önemli“ sorunu…
Baş örtülü bacım…
Kalıcı ve doyurucu çözüm bulundu mu?