Götümün kenarı…
Kafasında sorular oluşmuş(!)
Acaba Amerika’ya gitsem mi gitmesem mi?
Trump bana, makamıma hakaret etti mi etmedi mi?
Acaba gitsem mi???
Vah zavallım…
Üzüldüm, ne kadar zor bir karar.
CNN Türkiyeli, Cem…
Ve yine ekranlarda bir Türkiyeli; Ozan Ceyhun…
Bu sabah…
Düşünüyor Önder, eski günleri hatırlıyor…
Aklına geliyor O Sevim Dağdelen midir, neyin nesidir…
Düşünür Cem Özdemir’i…
VE midesi bulanır, kusacağı gelir…
Hepsinin ortak özelliği…
Türkiyeli!
AMA…
Konuşuyorlar Türkiye Cumhuriyeti namı ve adına.
Geniş bir yelpazedir Türkiyeli CNN’nin sunduğu program…
Tam dişime göre…
Uçlarla uğraşamam, ne kadar çok input…
O kadar çok output!
NOKTA
Bilişimciyim sonunda…
Input olacak ki output olsun…
Düzenli bir veri akımı…
FE-LA-KET-IM…
İki kilometre yol için bir saatten fazla zaman gerekti bana…
Yok çaresi, MECBUREN yatıp kalkacağım dükkânda.
Sağlıklı bir insan, kendini zorlamadan 5 kilometre yürür saate…
Ben iki için bir saatten fazla zaman harcadım, ölüyorum desem yeridir…
Geberdim.
Anlatacaklarım var, tekrar…
Anlatıyorum, anlatıyorum anlamamakta ısrar ediyorsunuz, olsun…
Her seferinde, her anlattığımda bir yürek kazansam, bir kafaya söylediklerim DANK etse…
Kâr!
Ve evet, dün OutLet’i kestim attım…
Fark etmez vakti saati gelir devam ederim…
Söyleyeceklerim “bitmez” bir süreçtir.
Yeminle o kadar yoruldum ki tam hatırlamıyorum…
Uran 236…
Bölüne bölüne, döküle döküle, etkisini kaybede kaybede…
Dönüşür sonunda kurşuna!
Ayasofya!!!
23 Şubat 532 yılında inşa edildi, Hz. İsa’dan sonra…
Yani düz hesap 1500 senedir ayakta…
Ya ANLATMADIM MI, yazmadım mı kurşunu?
Bizanslı mimarları, 1500 sene içeresinde oluşan onca depremi…
Yazmaya başlamış bitirememiştim Çin mimarisini…
Esneklik…
Deprem ne ki???
Ahşabın esnekliği…
On beşinci mi, on altıncı hali midir hatırlayamıyorum.
Uran 236’dan kurşuna…
Önder…
Neden kendine hiçbir konuda uzman demez ki?
Iş hayatına atıldığımdan beri ret ettim, hep esnek kalmaya çalıştım…
Hayatın dinamizmi!
Hala öyleyim…
Orta…
Tercihim.
Tamam, takdir ederim…
Sevinirim, gençlerimiz, düşünen…
Yoktan var etmeye çalışan çocuklar, NE KADAR GÜZEL…
Cem’in sunduğu yayında bu sabah, genç girişimciler “bir çözüm bulmuş” deprem için…
Alooo…
Ankara, yok götü kara değil Ankara…
Duyuyor musun beni?
Ulan…
Alamanlar boya üretti BOYA…
Sür duvara, sanki badana…
Bina kalsın ayakta!
Çinliler keşif etmiş, dikkatlerini çekmiş ahşaptan yapılan…
Esnekliğe dikkat edilen binalarda deprem yıkmıyor, yıkamıyor…
Can almıyor…
Binlerce sene önce, binlerce…
Bizanslılar…
Kurşunu kolonlarda tampon olarak kullanmışlar, kolonlarda…
Amortisör gibi…
Ayasofya HALA ayakta!
Hep diyorum, hep…
Eskileri yabana atma, öğren onlardan…
BIL…
Tekerleği ikide birde yeniden icat edip zaman harcama…
Her türlü israf GÜNAHTIR İslam’da!
Ve çıkarıyorlar ekranlara profesörleri…
Akademisyen AMA aydın olmayan yaratıkları, anlatıyor Cem’e enflasyonu falan…
Ekonomiyi…
>>> Her zamanki gibi <<<
Suç yönetimde değil, liyakatsizliklerine, cehaletlerinde…
Halk suçlu, güvenmiyormuş Tayyip Lirasına…
Sikerim Tayyipi de onun Lirasını da…
SIKERIM onların yöneteceği ekonomiyi…
Altından şaşma, hele bu zamanda!
Ve Beste Uyanık çıktı yine piyasaya…
Enflasyonu anlatıyor, ÜFE’yi…
TÜFE’yi, ÜFE düşmüş TÜFE gibi…
ULAN ki söylenir mi, kullanılır mı bir kadına bu kelime?
ULAN KALTAK…
Tüketici alamıyor pahalılıktan, üretici üretemiyor satış yok…
Arz, talep meselesi…
KANDIRMA MILLETI