İtirazım var Soner Bey, yazdığınıza, en azından bir bölümüne ciddi bir itirazım var

Divide et impera…
Böl ve yönet yöntemi…
Batının vazgeçilmez stratejilerinden birdir ki…
Eski bir Türk geleneğidir, iti ite kırdırmak. Onu da atalar te Çinlilerden öğrenmiş olsa gerek…
Tabii bu sadece tarafımdan bir varsayım, kanıtlayamam AMA Çinliler bu konunun uzmanıydı…
Bugün bile çoğu siyaset bilimcisi, kimi politikacı…
Niccoló Machiavelli karşısında şapka çıkarmakta ki bu yönetimin zihinsel babası O olduğu söylenir…
Entrikalarının haddi ve hesabı yoktu…
Machiavelli’nin “sadece” bir siyasetçi mi yoksa devlet adamımı olduğu konusunda tereddütteyim…
Marcus Tullius Cicero ise kesin bir devlet adamıydı.

Bugün bilim, deneysel bilim…
Kantlarmış bulunmaktadır, silahlar bile…
Çağdaş birçok silahın temeli, tee eskilere dayanmaktadır. Yöntemler değişti, üretim şekilleri…
Ve yine…
Bugünün insani için internet neyse, eski insan için Johannes Gutenberg’in icadı da oydu…
Bilirsiniz…
Özdeyişlerimizdendir…
Tarih, tekerrürden ibarettir…
Moda bile, giyim – kuşam, döner dolaşır geri gelir. Konumuz insan, konumuz toplum, konumuz devlet, konumuz yönetim ve şekilleri. Sadece…
Yöntemler değişir!

Arıtılır, damıtılır, sadeleştirilir, geliştirilir…
İnsan zihinim en son meydana getirdiği yöntemler ve bilgiler eşliğinde…
Yöntemler çağa, zamana uydurulur…
Zamane zevkine diyelim.

Haliyle tespitiniz doğrudur, çağdaş deyim ile Outsourcing…
Ulus devletler…
Homojen veya heterojen ayrıştırılacak, ayrılacak ki yeni pazarlar doğsun…
Oyuna gelen, tuzağa düşen bedelini elbette ödeyecek…
Olan…
İnsana oluyor, olan evlatlara oluyor.

Ebedi bir devridaimdir…
Süregelir, sürüyor, süregelecektir…
Hiç unutmam hem amirim hem yakın dostum olan insanın dediğini:

“Önder, wenn das Futter knapp wird zerfleischen sich die Wölfe”

Yem, yiyecek azaldığında kurtlar birbirini yer(!)

Geçenlerde de yazmıştım…
Bankalar AMA özellikle sigortalar senaryo üretiyor…
Salgın hastalıklar, savaşlar ve benzeri senaryolar, isteyen arayıp okusun…
Hiçbir şey değişmedi, yeni icat edilmedi…
İhtiyaç fazlası var…
Vasıfsız insanlar, kendini yenileyemeyen, insan tarafından tüketilenler artmakta…
Yeni pazarlar, yeni ihtiyaçlar yaratılmalı ki kurulu düzen devam etsin.

ANCAK…

İçgüdüleri, temel ihtiyaçları, birçok kötü alışkanlık ve hadi…
Yine böyle demiş olalım kimi dürtüleri ile değişmeyen insan…
Eskiden de böyleydi, hala böyle ve gelecekte de böyle olacağına dair inancımı korumaktayım, insan değişmedi, değişmeyecek.

Değişen…
Talepleri, gereksinimleri ki soyut bir gereksinimdir, somut değil, sanal…
Sanal avrat gibi, suni yaratılan ihtiyaçlar, temelden, kökten yoksun bilgi ile beslenen yeni tip zavallı yaratıklar. Bilmem takip ediyor musunuz suni döllenmeyi, genetiği >>> istek ve ihtiyaca göre <<< yaratılacak “yeni” canlıları, az kaldı(!)

Bizler geldik gidiyoruz ama…
Allah evlatlarımızın yardımcısı olsun. Hırs, açgözlülük ki bu bile insanda eski bir alışkanlık…
Doyumsuzluk…
Artık, ultra, süper doyumsuzluk revaçta!

Oku