Eyyy Doğru, Sayın Necati Doğru

Bu HERIF…
Kimdi, neydi?
Alt tarafı bir belediye başkanı…
Hatırla…
Bir başkası onun konumundaydı…
Oldu ülkenin başına bela!

HERIF…
İstanbul’dan başka her şey ile ilgileniyor, deprem kapıda!

Köşe kapmaca…
Bir yenisini hazırla!

Canan’a 9! Ekrem’e 18!

Hollanda, Norveç, İsveç, İsviçre, Finlandiya dünyanın en zengin ülkeleri arasındalar. Devlet yönetiminde başbakan, bakanlar dahil tüm kamu kadrolarına verdikleri makam araçlarının sayısı 1000’i bile bulmuyor. Yeni Başkan Ekrem İmamoğlu’nun söylediğine göre “sadece İstanbul’da 1700 makam aracı” kiralanmış.
Bol bulduk kiralayalım.
Hanım da binsin.
Kız ile oğlan da binsin.
Kaynanam da binsin.
Depoları da belediye parasıyla doldurulsun. Çünkü ben bugüne bugün Belediye’de makam sahibi müdürüm.
★★★
Sanıyorum.
Ve inanıyorum.
İmamoğlu, ihtiyaç fazlası makam araçlarını sergileme eylemini; “bu yanlış kaynamış kemiği yani makam aracı saltanatını yıkmak” için yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde son 25 yıldır “Kuran’da ayet var: İsraf haramdır. İslam’da hadis var: Kamu parası yemek günahtır” diyenlerce yönetildiği 2011-2018 yılları arasında araç kiralamaya toplam 2.2 milyar TL pompalanmış. Bunun 1.3 milyar TL’si sadece iktidarı destekleyen bir gazete patronunun damadına aktarılmış.(Murat Ağırel Yeniçağ Gazetesi, 6 Eylül)
★★★
Belediye Başkanları.
Mercedes’in en üstü.
Aşağısına binmiyor.
Başkan yardımcıları:
Renault’un üst modeli.
Aşağısına binerse.
İtibarsız sayılıyor.
Genel Sekreter.
Audi’nin en üstü.
Aşağısı kurtarmıyor.
Sekreter Yardımcıları.
Ford’un üst modeli.
Daire müdürleri:
Onlar da üst modelci.
Alt kadrolar:
Onlara Clio.
237 sayılı “Taşıt Kanuna” göre, sadece Belediye Başkanı ve Genel Sekreteri’ne “makam aracı” verilir. Adına da “makam aracı değil hizmet aracı” denir. Hizmet aracından kasıt, ne belediye başkanı ne de sekreteri, aracı ailesinin ve kendinin özel işinde kullanamaz anlamındadır.
★★★
Benim gazete muhabirliğine başladığım yıllarda İstanbul Belediyesi’nde Ahmet İsvan (CHP’li sosyal demokrat) başkandı ve onun döneminde sadece “sahada görevleri olan” daire müdürleri; Zabıta- Fen İşleri- Yapı Kontrol- Ruhsat İşleri müdürlerine makam aracı verilirdi. Diğer dairelerin müdürleri gerekli olduğunda “ortak havuzdan” araç alır, görevlerini yapar dönerlerdi. “Makam aracı şoförüyle beyefendiyi bekler…” diye bir kibir bataklığı yoktu. Aynı yıllarda Başbakan olan Bülent Ecevit (CHP’li sosyal demokrat) ülke krize girince döviz ödenerek alınan çok pahalı ve çok lüks makam aracını bırakıp, Türkiye’deki otomobil fabrikalarında yapılan yerli üretim araca binmeye başlamıştı.
Şunu demek istiyorum.
Önce CHP’li belediyeler, başkanlar, başkan yardımcıları, genel sekreterler, daire müdürleri, onların yardımcıları lüks-pahalı-masraflı- geniş iç hacimli- uzun makam araçlarından inecekler ve “AKP’nin yiye yiye belediye modelini” bitirip tarihin çöplüğüne atacak örnekler sunacaklar.
★★★
Ekrem İmamoğlu “İsrafı önleyeceğiz, tasarruf bizim ibadetimiz olacak” sözünü verdi. Bu sözün gereği olarak gazeteciler ile TV muhabirleri, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu işe otobüsle gidip gelmeye başladı…” diye haber yapacakları günü bekliyor. İstanbul halkı da “Belediyenin daire müdürü işe metro ile gidip geliyor…” diye haber okumak istiyor.
İlk örnek adım!
CHP belediyelerinden gelmeli. “Devlet malı deniz… bal tutan parmak yalar…” çürümüş kültürü bitmeli, bitirilmeli. Yenikapı sergisi ilk meyvesini CHP belediyeciliğinin örnekleri ile vermeli.
Bekliyoruz.
★★★
Yenikapı sergisi!
İktidarı delirtti.
Canan’a 9 yıl verildi.
Ekrem’e 18 yıl istenir!
“İstanbul’a da kayyum” diye tempo yükseltiyorlar. CHP belediyeciliği, hizmeti bir santim aksatmadan, “makam aracı saltanatını” bitirirse “hapis ve kayyum iştahları” boğazlarda düğümlenir.

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/necati-dogru/canana-9-ekreme-18-5322335/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger