Bu sabah hanım yaptı kahveleri, geldi yanıma, haberlerde YINE kadın cinayeti

Dedi…
“Her gün bir yenisi”
Döndüm, baktım gözlerinin içine…
Dedim…
Sıra sende!

Sebepli, sebepsiz…
Gerekçeli, gerekçesiz…
Haklı, haksız…
Her madalyonun vardır iki yüzü!

Özellikle buralarda gözlemliyorum, ÖZELIKLE…
Burada yetişilenlerde, buralarda okuyanlarda…
Bilmezsen ÖZÜNÜ…
Kıyaslarsan kendi, kıyas kabul etmeyenle…
Sonu…
İki taraf içinde iyi olmayabilir.

En kötü ihtimal ile biri girer mezara…
Diğeri hapisse!

Kolay bir insan değilim, bunu en başta kendim biliyorum…
FARKINDAYIM…
3:1
Evet, durum üçe, bir.

Ulan Tayyipten korkmuyorum üçten mi çekineceğim?

Kıyasla…
Sor, sorgula…
AMA…
Kıyas kabul edenle, görme kendini bir ecnebi kadını gibi…
BIL KENDINI…
Psikolog mesela, randevu alıp gideceğim yanına…
Diyormuş ki “yanlış yetiştiriliyoruz” senin yaşlarında…
Ulan muhtemelen ipsiz, sapsız herif…
Sözlerinde dikkate almazsan ÖZÜ…
Örf ve adetlerini, dikkate almazsan karşındaki insanı…
Senin vereceğin öğüdü, senin edeceğin yardımı…
Bilmem Önder ne etsin?

İlk…
İlk öğretilenler arasındaydı bana, ILK…
Bulunduğun ortamı dikkate al…
Sonra sok tecrübelerini, bilgini, izlemişlerini, öğütlerini devreye!

Neydi iletişim bilimlerinin ilk kuralı?
Verici…
Alıcıya ulaşan mesajdan sorumlu!

Gerçekten nankör bir insan olmadığıma inanıyorum…
O olmasa…
Bana evladı “hediye” etmeseydi, olmasaydı aile fertlerim…
Her biri…
Ben ne olurdum Allah bilir!?

Dün dükkânı kapattıktan sonra aldım onu geze geze doğru Rhein (Ren) kenarına…
Sordum dondurma mı, yemeğe mi gidelim, niyetim başka bir restorandı…
İstedi Oma ile gittiğimiz yeri, iyi oraya gidelim…
Belki sevgi, yakinlik gösteremedim…
Vardı sebeplerim…
AMA…
Her biriniz benim için çok değerli ve ilgi…
Her türlü, her an benim özelliğim…
Uzun uzun konuştuk, anlatmasına, konuşmasına olabildiğince fırsat verdim…
Bazen…
İnsan içini dökmeli, iyisiyle, kötüsüyle içindekileri boşaltmalı…
YOKSA…
İçindeki zehir, hasta eder insanı.

Uzun senelerin tecrübelerine dayanarak diyebilirim ki…
Yine sevdiklerin yine kendin…
Değilse bedensel bir sorun, fiziki tedavi…
Yine bu insanlar, yine kendin “en iyi” doktorun.

Tabii…
Haliyle gerekli oluyor profesyonel yârdim…
Her şeyi çözemez, hal edemezsin kendi başına…
AMA…
Yine tecrübelerle sabit, yârdim edecek insani bulmak çok zor!

Niye anlattım bunları sizlere şimdi?
Çok sevdiğim değer verdiğim bir Alman atasözü vardır:

Hilf dir selbst so hilft dir Gott!