Eczane, yine bir yer kapanmış x

Bu sırt ağrıları…
Ya inanılmaz bu ne böyle, felaket…
Korkunç…
Tam ciğer üstü, TAM!

Gittim eczaneye, ilaçlar. Sordum durumu…
Dedi “yok bir fark, yalnız…
Bir çalışanımızı işten çıkardı patron!”
Bunun Türkçesi ne kardeşim, bunun Türkçesi ne?

Yiyen mi bilir doğrayan mı?
Demek ki patronun cirosu karşılamıyor masrafları!

Allah…
Cümlemizi korusun, cümlemizi!

Ya baykuşluk değil benimkisi, değil…
Felaket habercisi…
Düşünmeye, görmeye, dikkate davet!

Allah kimseyi çaresizlikle sınamasın, KIMSEYI…
İyi bilirim çaresizliği…
Eli kolu bağlı, izlemeyi. En son rahmetli babamda yaşadım böylesini…
Normalinde Önder, düşünür taşınır, sık eler ince dokur…
Verir karar, YOK benimkisi badem kararlılığı değil…
Herifler HEP çok kararlı, görüyor, yaşıyoruz neticeleri…
Önder uygular. Ucunda ölüm dahi olsa, yıkım…
Yapacağını yapar!

Bu durum eskidendi…
Artık, ihtiyarlık mı, yorgunluk, bezginlik bilmiyorum…
Gücüm kalmadı gücüm. Yani…
Çaresizliği iyi bilirim.