Çok kullandığım bir kelime vardır, -P- ile başlar. Biliyorsunuz biz Türkler -P- kelimesini sevdiklerimiz içinde kullanırız, sevmediklerimiz içinde. Okudum… Yüreğim sevgi dolu -P- kelimesini içimden geçirerek ne kadar güzel yazmış dedim 😊

Kayyum
21 Ağustos 2019

Apo’nun Akp’ye oy isteyen mektubunu bütün Türkiye’ye servis eden Anadolu Ajansı “milli”dir… Hdp belediyeleri teröristtir.

Akp’ye oy isteyen Osman Öcalan’ı ekrana çıkaran Trt “milli”dir…
Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçime girmelerinde sakınca görülmeyen Hdp belediye başkanları seçimi kazanırlarsa teröristtir.

Diyarbakır’ın yüzde 55 oy alan belediye başkanının görevden alınması, onun yerine bir tek oy bile almamış Etimesgut kaymakamının kayyum olarak atanması, bilahare, kayyum’un Diyarbakır belediye başkan adayı yapılması “milli duruş”tur…
Kayyum’un seçimi açık ara kaybetmesi, Diyarbakır’ın yüzde 63’le seçilen yeni belediye başkanının makam odasında video çektirmesi, sosyal medya hesabından şakır şakır yayınlaması, böylece, kayyum’un mütevazı makam odasını varaklı şatafatlı mobilyalarla saray odasına çevirdiğinin ortaya çıkması, makam odasına mermerden özel banyo yaptırdığının anlaşılması… Beka sorunudur.

Makam odasına gelir gelmez, bismillah ilk iş, Atatürk’ün fotoğrafını indiren kayyum vali “milli”dir.
O makam odasına Atatürk’ün kalpaklı fotoğrafını asan Hdp’li belediye başkanı teröristtir!

Bizzat Akp genel başkan yardımcısı “Türk yoktur” dediğine göre, Ahmet Türk’ün yok sayılması tuhaf mıdır?

Akp’ye oy toplamak için elektriği-suyu bile olmayan köylere kamyon kamyon avanta buzdolabı-çamaşır makinesi dağıtan, siyasi literatüre “seçmene buzdolabı rüşveti” olarak giren, Yüksek Seçim Kurulu’nun yasağına rağmen avanta dağıtmaya devam eden, hakkında savcılık soruşturması açılan, 7 ay 15 gün hapis cezası alan, kamu görevinden men cezası alan vali “milli”dir.
Tee 1973 yılından beri altı defa milletvekili seçilerek TBMM’de bulunan, iki defa belediye başkanı seçilen, yarım asırdır demokratik yollarla siyaset yapan Ahmet Türk, teröristtir.

TC’yi kaldıran Akp valileri “milli”dir, Hdp belediyeleri teröristtir.

Açılım sürecinde bile bile Pkk’ya gözyuman, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyon taleplerine izin vermeyen Akp valileri “milli”dir, Hdp belediyeleri teröristtir.

Fetocuları vali yaptılar.
Akp gazetecisi köşesinde açık açık yazdı, “ne istediniz de vermedik” dedi, “2004’ten önce kaç valiniz vardı, 2004’ten bu yana kaç valiniz oldu?” diye feto’ya sitem etti.
Ama, sadece Hdp belediyeleri terör örgütüyle bağlantılıdır.

Pkk’yı tanık, TSK’yı sanık yapan, Pkk’nın sözde bayrağını suç olmaktan çıkaran, Şivan Perver’le düet yapan, üniformalı Pkk’lıları Habur’da davul zurnayla karşılatan, Pkk’yla masaya oturan, İmralı’yla Kandil’le pazarlık yapan, Kürdistan bayrağını başkent Ankara’nın göbeğine diktiren, şehit babasına hapis cezası verdirten, şehit anasını hapisle yargılatan Akp “milli”dir, Hdp belediyeleri teröristtir.

Beş yıl önce, Siyasi Partiler Kanunu’na özel madde ilave ederek eşbaşkanlık sistemini meşru hale getiren Akp “milli”dir…
Eşbaşkanlık sistemi Kandil’in talimatı olduğu için, eşbaşkanlık sistemini uygulayan Hdp’li belediyeler teröristtir.

“Kardeşim, madem terör örgütüyle bağlantısını tespit ettik, o halde neden Hdp’yi komple kapatmıyoruz?” diye soranlar teröristtir…
Çünkü, Hdp’nin kapatılması Akp’nin işine gelmez, Akp’nin işine gelirse terörist bile terörist değildir, bu yüzden sadece seçimi kazanan Hdp’liler teröristtir.

Akp’nin belediyelere kayyum atayan Trabzonlu içişleri bakanı “milli”dir, ama, Chp’nin İstanbul belediyesini kazanan başkanı Trabzonluysa, pontusludur.

Akp’ye karşı olan herkes gayrimillidir.
Suriyeliler kuvayi milliyedir.
Bu görüşe itiraz eden Türk vatandaşlarının yerine Suriyeliler kayyum olarak atanmalıdır.
—————————————————————————————
Not…Bu yazı, Yılmaz Özdil’in yerine kayyum olarak atanan valilik tarafından kaleme alınmıştır.

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/yilmaz-ozdil/kayyum-2-5291792/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger

###
Ve yine…
Biliyorsunuz ne zamandan beri Necati Beyin yazılarını yayınlamıyorum sayfamdan…
Ancak…
Öyle şeyler yazmış ki, YAYINLAMAMAK mümkün değil!
###

İçime dokunuyor!
21 Ağustos 2019

Yıllık izin rüzgar hızıyla geçti, bitti. Döndüm, geldim. Sizi özlemişim. İzindeyken neler oldu diye gazeteleri taradım.
Örtü diz boyu!
Ormanları kim yaktı?
Söylenecek her söz söylenmiş. Ormanların kimin tarafından yakıldığı örtü altında kalmış.
Yakan yaktığıyla!
Yanan yandığıyla!
Bir varmış.
Bir yokmuş.
Kazdağları’nın başını vursunlar diye yabancı şirkete “siyanürle altın arama ve çıkarma ruhsatını” (yani iznini) kim verdi?
Aynı hikaye!
Bir varmış.
Bir yokmuş.
İzni veren susuyor!
“Niçin susuyorsun?” diye soran olmamış. Ben sorayım: Sayın Devlet Büyüğü; “Kazdağları’ndaki kıyıma göz göre göre izin verdiniz, niçin?”
★★★
Unutmuş olamazsınız.
Hatırlayın.
Yasa vardı:
Bütün Hazine arazilerinin özel kişi ya da şirketlere tahsis edilmesi Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne verilmişti.
Ondan alındı.
Başbakan’a bağlandı.
Yasa vardı.
Bütün orman arazilerinin özel kişi ya da şirketlere tahsisi Orman Genel Müdürlüğü’ne verilmişti.
Ondan alındı.
Başbakan’a bağlandı.
Yasa vardı.
Ülke toprakları altındaki tüm madenlerin arama ve işletme ruhsatlarının özel kişi ya da şirketlere tahsis edilmesi Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne verilmişti.
Ondan alındı.
Başbakan’a bağlandı.
★★★
Sayın Devlet Büyüğü, o Başbakan sizdiniz ve sonra da Cumhurbaşkanı seçildiniz. Başbakanlığınız döneminde Kazdağları Kirazlı Köyü’nde bugün her görenin yüreğini parçalayan 195 bin ağacın kesilmesi, dağın o bölgesindeki görüntüsünün yolunmuş kaza dönüşmesini seyrettiniz.
Türkiye ayağa kalktı.
Siz susmaktasınız.
Niçin?
Sayın Devlet Büyüğü!
Bir sorum daha var.
Kazdağları’nda 1744 hektar alandaki tüm ağaçları kesecek rahatlıkta arama ruhsatı verilen Kanadalı şirketin, “ithal edip getireceği tonlarca siyanür gümrük vergisinden de bağışık (muaf) mı olacak?” Aslında Çanakkale, 2. teşvik uygulama bölgesi içindeydi ancak Kanada şirketi daha fazla teşvik alabilsin diye 5. bölgeye tanınan süper teşviklerle donatıldı mı?
Hem arama ruhsatı.
Hem işletme ruhsatı.
Hem de teşvik verildi.
Teşvik de verildiyse Kanadalı şirketin ithal siyanürüne vergi yok demektir. Türk halkının benzinine, doğal gazına, ekmeğine ve peynirine yüksek vergi var. Kanadalının, Türkiye toprağında altın çıkarmak için getirdiği siyanürüne vergi sıfır. Kanadalı teşvikli siyanürle Kazdağları’nı siyanürleyerek çıkartacağı her 100 dolarlık altının sadece 4 dolarını Türkiye’ye verecekmiş.
Bir varmış.
Bir yokmuş.
★★★
Ben izne çıktığımda şairimiz Can Yücel’in, hayata pencerelerini kapatmasının 20 yılı dolmuştu. Can Yücel, “Bana Bir Varmış de! Bir Varmış Bir Yokmuş… deme! İçime dokunuyor” diye yazıp ayrılmıştı aramızdan.
KALEMİN GÖR DEDİĞİ
Seçimle gelen polisle gider!
Milli irade yok sayıldı. Korku, endişe, huzursuzluk yaratan bir tablo doğdu. Seçimle gelen, polisle gider oldu. Diyarbakır, Van, Mardin Belediyesi’ne yüzde 55 ila 60 oranında yüksek oy desteği ile seçilen 3 başkan, “belediye yönetimine terör bulaştırmış” insanlarsa bunun kararını, somut delilere dayanarak, önce yargı vermeliydi. Kimse terör örgütünü savunamaz, belediye kaynaklarının Kandil’e aktarılmasını da onaylamaz ama iddialar, suçlamalar niçin yargı kararı ile desteklenmedi? Şu tabloya bakın: Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk, 3 yıl önce 2016’da “terör dosyası kabarık” iddiasıyla görevden alınmıştı. Ahmet Türk’ün yeniden aday olmasına YSK hiçbir engel bulamadı, demek ki 3 yılda iddialar bir yargı kararına dönüşmedi. Nereye gidiyoruz?

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/necati-dogru/icime-dokunuyor-5291686/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger

x