İçinde yetiştirdiği…
Sırlarını, gizemlerini, bilgisini paylaştığı insanlar güçlü bir devletin…
Güçlü bir toplumun en zayıf yanlarıdır!
NOKTA
Atalar der ki “insanoğlu çiğ süt emmiştir!”
Doğru…
Anamın ak sütü, analarımızın ak sütü eminim her birimize helal…
Kendimi bu kuraldan, yani çiğ süt emiş olmamdan dışlamıyorum, dışlayamam insansam!
AMA…
Aynı anda hep derim VE gerçekten öyleyim…
Ne doğduğum ne doyduğum topraklara ihanet edemem. Ne toprağına ne insanına…
Bana gönül verdiyse, bendense insan(lar)
Onlar ben, ben onlar!
İnsan özünü nasıl inkâr eder, nasıl özüne ihanet eder…
Unutma, yine bir atasözü…
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer yine kürkçü dükkânıdır!
Sen istediğin kadar kendinden bil, sen istediğin kadar sevgi, şefkat ve anlayış göster…
PAYLAŞ…
Varını, yoğunu O insan else…
El kalacaktır!
Benimsemediyse seni, varlığını, özümsemediyse…
O insan eninde sonunda dönecek kürkçü dükkânına!
Yani ya eceliyle ölecek veya ihanetinin bedelini canıyla ödeyecektir!
Bir NOKTA daha
Neden anlattım bunları sizlere?
Beni bilen bilir, nedensiz değildir…
Hatırlar mısınız, anlatmıştım > durup dururken kılıcı <
Veya karar kıldığımda bu PEZEVENKLER ile kendimce mücadele etmeye…
Sözlerime, ilk yazılarım arasındadır…
Askeriye…
Kılıç konusuna ileride bir daha döneceğiz.
Kulağını aç, eyyy sözde Osmanlı torunu, piçi…
Bil tarihi…
Bil ki yapmayasın aynı hataları, bil ki ata dediklerinin yanılgısına düşmeyesin…
Gir bak arşivlerime…
Anlatmışımdır PKK’yi…
### >>> NEDEN, bu kadar “gaddar” olmak zorunda olduklarını <<< ###
Nasıl devşirildiklerini, SÖZDE Milliyetçi Hezeyan Partisi gibi…
Neler neler anlatmadım ki sizlere?
Veee…
Aynı hataya düşüyor batı şimdi, yani tarih tekerrür ediyor…
Şaşmaz alın yazısı…
Sonlarını getirecekleri kendi bünyesinde yetiştiriyor…
Belki…
Beni, benim gibileri!
Hatırlayan hatırlayacaktır…
Hep demiş, hep önermişimdir Tayyipistan ve AMA fakat Türkiye Cumhuriyeti yetkililerine…
YETMEZ diplomatik eğitim YETMEZ…
Mücadele etmek istiyorsan er meydanında VEYA masa başında istiyorsan başarı…
“Oraya yollayacakların” onlar gibi olmalı…
Onların düşüncelerine, geçmişlerine, gelecek hakkındaki fikirlerine vakıf olmalı…
Yani içlerinde yetişecekler…
Onlarla eşdeğer “silahlara” sahip olmalılar ki elde etsinler başarı!
Hani…
Hep derim ya…
VUR…
Kendi silahları ile, mesleğim öğretti bunu bana…
Acı şekilde!
Yerden yere vururlar Önder’i…
Önder…
Öcü çünkü…
Hep yanlış hep hata Önder’de…
Görmezler kendilerini…
Ben…
BILIRIM madalyonun iki yüzünü!
Ve ister inan ister inanma…
Her zaman bakarım madalyonun iki yüzüne!
Bakmak MECBURIYETINDEYIM, böyle yetiştirildim böyle eğitildim…
Görmeliyim ayrıntıyı…
Çorbadaki sineği kabullenmemeliyim!
Gelelim saadete…
İki kardeştirler, iki erkek…
Biri 11 diğeri 6 yaşında…
5 sene, koskoca beş sene gece gündüz beyin yıkama…
Yeniçerileri anlatıyorum sizlere…
Ortalama 6000 kişiden oluşan…
Elit bir grup insan…
Acımasız, çok ama çok iyi yetiştirilmiş özel bir birim…
Fatih Sultan Mehmet dönemindeyiz…
MUTLAK…
Bağlı padişaha, Hristiyan olan Müslüman oldu sonra…
DIKKAT DIKKAT DIKKAT
Övme kendini, bırak başkaları övsün seni…
O dönemin en çağdaş en ileri silah teknolojisiyle donanmış…
Çok ama çok iyi yetiştirilmiş ordusuna sahip Fatih Sulatan Mehmet…
> Bunu ben demiyor, iddia etmiyorum BATI bizzat kendisi itiraf ediyor bunu <
Bugünün Romanya’sı…
O zamanlar Eflak Prensliği (Walachei)
Uzun uzun anlatmaya moral yok, kısadan keseceğim. III. Vlad…
Dedim ya iki kardeştiler diye, babaları onları Osmanlıya rehin vermek zorunda kaldı…
Kader demiş olalım, büyük olan yani sonradan III. Vlad olarak tarihe geçecek olan…
“Eğitimini tam tamamlamamakla birlikte…
TAM devşirilemeden”
Ülkesini geri dönüp tahta oturmak zorunda kaldı. Zaten yaşı itibarıyla Osmanlı onu hiçbir zaman kendisine yönelik yetiştiremedi, O niyetini hep gizli tutmayı başardı.
AMA…
Ama o beş senelik kısa eğitim süresi ona yetti, TÜM Osmanlı askeri sırlarına…
Savaş stratejilerine vakıf oldu…
Ve son derece akıllıydı, O geri döndü. Kardeşi kaldı…
Osmanlı…
Ve oğlancık, ters, sapık ilişkiler bu konulara hiç girmeyeceğim…
Değinmeyeceğim…
> Kazıklananlar ormanına <
III. Vlad o kadar acımasız, o kadar gaddardı ki örneğin Bulgaristan’da yaptıkları ile…
Osmanlı ona Kazıklı Bey, Kazıklı Voyvoda ismini laik gördü…
Bram Stoker isimli bir yazar…
Tarihi gerçeklerden yola çıkarak, bu askeri dehadan esinlenerek…
Drakul, Romence ejder demek…
Drakula’yı (ejderin oğlu) tasarlayarak dünyaca üne kavuştu.
Kısa kestim çünkü anlattıklarımın görselini buldum…
Almancası olan buradan daha ayrıntı bir biçimde kimi gerçekleri öğrenebilir:
izle, ÖGREN
Mümkün olan en kısa sürede izlemelisiniz, belki…
Bugün var yarına YOK!
KESIN OLAN…
Ve yine insanlık tarihi örnekler ile doludur…
ÖNEMLI OLAN…
Bir mücadelede elde edilmiş kısa süreli başarılar, zaferler…
Ne başarı ne zaferdir…
Tarihi kazananlar yazar AMA…
İnsanın olduğu yerde devamlılık, sürdürülebilirlik ESASTIR!
Ve Vald sonunda hapishanede ölür, kardeşi…
Osmanlı isteği doğrultusunda tahta otur.
Bu verdiğim kısa örnekten de anlaşılabileceği gibi…
Devletler…
Toplumlar ileride…
Kendilerinin sonunu ama en azından kendilerinin başını çok ağrıtacakları YINE kendileri yetişilmektedir.
Bu yüzden GÜVEN…
Çok önemli olmakla birlikte denetim elzemdir.
Dönelim günümüze…
### Devam edecek… ###