Umurumda mı dünya, sevdiklerim olmasa?

Kendime bakmıyorum…
Ve hatta üstüme başıma…
Saça, sakala…
Verwahrlost diyor Almanlar; bakımsız, başıboş, ihmal edilmiş(ler)
Victor Hugo…
SEFILER!

Oma’dan geliyorum…
Kadınlar…
Ah yok mu şu kadın denilen başa belalar…
Doktor değilim…
Aslında diplomalı bilişimci bile değilim…
Klasik anlamda…
Sahi ben neyim?

Ama Önderin sözleri…
“Sie haben Recht” diyor Alman…
“Sie hatten Recht!!!”

Diploma…
Sertifika ki imtihan sonucu alınanlardan, yok öyle bedava…
Tuvalet kâğıdı, evimin duvarlarına kâğıt kaplama…
O kadar çok ki koca bir evrak çantası dolu…
DOKTORLAR…
En iyilerinin en iyileri…
Merdiven altı, çakması…
MS Hastalığı!

Efendi…
Efendi olduğu kadar DÜRÜST bir insan…
Dürüstlüğü kadar saf, temiz bir insan…
Okumamış, amele…
“Cahil” kendine göre…
Ama USTA, usta mı usta(!)

Benzemiyor bizim kahpeye.
NOKTA

Demiştim ona, söyle, sor karına…
Çok ama çok iyi düşünsün…
MUTLAKA hatırlamaya çalsın, vardır bir geçmişi…
Belki size bir çözüm yolu olur!?

Yolladım onları DKD’ye…
Yarına randevuları…
KESIN…
Üç birbirinden bağımsız teşhis…
MS Hastalığı!!!

DIKKAT DIKKAT DIKKAT

Bilişimden insana, birçok tespitim, teşhisim ya bire bir yaşanmış deneyim…
Tecrübe…
Veya elektronik ortamdan uyarlanmış canlıya…
Bundan 22 sene önce kadında beliren bir rahatsızlık, tedavisi tamamlanmamış…
TEKRAR…
22 sene öncesine dayanıyor olay…
Bugün MS’e çevirdi!

Bakınız bugünlerin Tayyipistanina…
Sigmund Freud’un tespiti gibi…
Dönün çocukluğunuza, geçmişinize…
Gir bak arşivlerime, ara…
Kaç kez yazmışımdır bilmem, elektronikte…
Hiçbir şey bugünden yarına bozulmaz, TEK ISTISNA VAR…
O başka…
Her şey bir süreçtir, görebilmeli…
Algılamalı…
Doğru ve çözüme, KESIN çözüme ulaşabileceğin kararlar alınmalı…
Yürünecekse bir yol…
Güzele, doğruya, iyiye giden…
Genelde Hakkın yolu olan yol yürünmeli.

Kendimi övmüyorum, halt etme…
Sana ne anlamaya çalıştığımı ANLA…
IHMAL ETME…
Başladıysan bir şeye bittir…
Hazırlıklı ol, tedbirli…
Alacaksan bir öğüt doğru insandan al…
Aklın yolu bir…
Hakkın yolu birdir!

NOT:
Öldürmek için gelmedim ki ben bu dünyaya…
Rab dedi…
Yaşat, yaşa…
Üzüldüm adama…
Ama ben bir kendi himmete muhtaç dede nasıl himmet edebilirim gayrıya…
Doğru yolu göstermekten başka?

Diyor “dün gece on bire kadar buradaydım…
Kaçıyorum karımdan, dırdırından”
Dedim…
Bak kardeşim, hastalıktır bu. Allah vergisi…
Dayan…
Biliyorum senin yaşadıklarını, ben senden çok farklı değilim…
Çalışmak…
Kafayı dağıtmak…
O bir hasta, hele ağrıları varsa çıkaracak o ağrıları sevdiklerinden…
Nazı, niyazı katlan…
Anlattım ona hastaneden sonra yaşadıklarımı…
Nasıl deli gibi çalıştığımı, RESMEN BIR DELI GIBI…
BÜYÜK…
Ruh bunalımlarının yegâne çözümü ya istirahat…
Veya deli gibi çalışmak, kafayı dağıtmak…
İçkide bir çözüm…
Azı karar, çoğu zarar!

Bak Jack…
Ben boşuna demiyorum Oma diye…
Kaç gündür arabada, gıkı çıkmaz etrafını seyredermiş sadece…
😊
Yeter ki g.tünü gezdirsin, kardeşin hayvanat bahçesi…
Şu anda ruhuma tedavi…
Yok ki…
Yok başkaca sevip sarılabileceğim, sıpalar oldu kocaman…
Gitsem gidemem, satsam satamam!