Kıbrıs, Turancılık VE Türk denilenlerin özellikleri üzerine

“DOST;
Acı söyler” der atalar…
En büyük…
En belirgin iki özelliğimizdir…
Türk’ün aklı ya kaçarken ya sıçarken gelirmiş başına…
Bir…
İkincisi, Türk öyle bir insan öyle bir topluluk ki…
Er meydanında, bileğinin gücü ile kazandıklarını verir geri masa başında!

Aslında unutmam sözümü…
Söz bir, çeyrek bir…
Vakit alır bazen. İki gün öncesi kardeş geldi, bir sürü yerli yersiz soru…
Cevaplamamı bekliyor…
Bir, iki cevap verdim, sustum…
Bekledi, bekledi sonunda patladı…
“Sen benim kardeşim değil misin? Neden cevap vermiyor, konuşmuyorsun benimle?”
Halim olsa(!)

Konuşmak bile yoruyor beni!

İşte halim olursa yazarım düşüncelerimi…
Bazen ise üşenirim yazmaya…
Biriken o kadar daha önemli işlerim oluyor ki…
Yetişemiyorum, gücüm yok. Bir sümüklü böcek misali hareketlerim, yavaş yavaş, çok yavaş…
BILIRIM…
Eninde sonunda yayınladıklarım ile BENI ANLAYAN…
Anlayacaktır eninde sonunda!

Neden siyasi bir parti kurmadım…
Neden siyasete profesyonel olarak atılmadım, soyunmadım…
NEDEN?

Anlatmışımdır, satamam ilkelerimi…
Pazarlamam, pazarlatmam kendimi, sevdiklerimi…
Hep derim, en büyük iddiamdır…
Mevla’m benimle…
Gösterir bana doğruyu yanlışı…
Kurtlar sofrası…
Ben…
Ne koyunum ne kuzu!

Anlayana:
izle

Tarihimizde az sayıda lider vardır, gerçek lider…
Türk’e…
Hem bileğinin gücünü kullanmasını hem aklı…
Bilgiyi “öğreten”, GÖSTEREN…
Bunlardan, her manada en son örneği rahmetli Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tü…
Bak güzel kardeşim Tanrı öğretisinin temelinde ahlak yatar, HAK…
Paylaşırken bile Allah bize adil davranmayı tavsiye eder…
Kuralları vardır bizlere koyduğu…
Uymalıdır…
Uymalıdır kurallara, kanunlar…
Uy diye vardır, Hakkın, kulun kurallarıdır…
Sen uymazsan bunlara…
Iş alırsın başına!

Nizama ters…
Akıntının tersine yüzersen sürekli, benim gibi…
Yorulursun anam, yorulursun babam, yazık değil mi sana?

Arada olur…
Bazen bu davranış doğrudur da AMA sürekli…
Bilmiyorum ya, yine de sen bilirsin tabii…
Bence yanlış ve insan yanlıştan dönmeli…
Dönmesini bilmeli.

Ne diyor?
„Çaresizsen, çare sensin(!)“
Bak sen şu çok bilmişe…
😊
“İnsan tabiatına ters”, insan düştüyse bir kere çaresizliğe…
Çare olma gücünü çok nadir bulur kendinde!

Yoksa…
Senin meslek gurubuna hacet, rağbet olur muydu?
Söyle!

Kıbrıs haritasını incelersen…
Öncesi yayınladığım “resimleri”
>>> hiçbir ehemmiyet, hiçbir değer vermezdin <<<
Devletin bahçesi olan bunağın laflarına…
Çünkü…
Boş laflar, boş, içi boş kendisi gibi…
“Türk düşmanlığıymış”
Ya…
Siktir git bunak, siktir git be!

Al O PEZEVENGI, birlikte ananızın a.mına kadar yolunuz var…
Ta oraya kadar!

Koalisyon ortağını, yok be ya ne ittifakı…
Basbayağı koalisyon işte ne birinin ne ötekinin gücü yetiyor tek başına…
Anca ikisi beraber olursa, birlikte koyuyorlar milletin A’sına.

Aslında yayınladım tüm bilmen gerekenleri…
Okuma özürlü değilsen bilirsin şimdi gelecekleri…
Tabii…
Tabii ki ticaret bir savaştır…
Saha kazanımı…
Menfaat koçum menfaat, insan denilenin bencilliği!

Biliyorsun değil mi?
Az sayıda insan var bu dünyada, az sayıda…
Derdine derman olabilen…
“Kendisi himmete muhtaç dede, nerde kaldı gayrıya himmet ede!”
Bir elin nesi…
İki elin sesi var!

O pezevengin…
Kardeş bildiği, “din kardeşi” bildiği…
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımıyor…
TANIMIYOR…
Var mı ötesi?

Gerçekten bu millet, bu topraklar için uğraşan birisi olsa…
>>> Bizlerin menfaatine <<<
ILK el atması gereken konulardan biri olmaz mıydı,
Anlatarak, ikna ederek onları “din kardeşlerine”
> Davamızda <
Haklılığımızı tanımaları?

Kızmıyorum ben Kıbrıs Türk’üne kızamıyorum…
Neticede…
İstikbal, evlatlar. Dediklerinde “Güney ile birleşmeliyiz”
“Ana Vatan” böyle olursa, bu halde…
“Yavrusu” ne yapsın?

Filistin…
Kendi kanları, kendi canları…
Ya…
Arap’ı bana mı anlatıyorsun?
Bak tarihlerine, OKU…
Bak Suudi köpekler…
> 500 çükü kesilmemiş, sünnetsiz askeri kendi topraklarına getirtiyorlar <
“Resmi rakamlar”
Bir Allah bir onlar biliyor kaç kişiler!

Postal, postal…
Bunlar böyleler, DINCILER…
Türk’ü…
Kendi evlatlarından, Mehmetçikten soğuttular…
>>> ### Dün ### <<<
Hitler suikastının yıldönümüydü…
Eyyy Türk evladı, damarlarında akan asil kan sahibi…
SUBAY…
Yok mu kalmadı mı damarlarda akan o asil kandan, havaya uçurasınız O ADI PEZEVENGI…
Sarayı ile birlikte, kavuşturasınız Onu…
Dili ile çokça suiistimal ettiği Yaratanına?

Kalmadı mi…
Yok mu damarlarına asil kan akan…
Kalmadı mi bu ülkenin KAN sahibi…
Subayı, istemiyorsanız aksın kan savcısı?

Dün…
Ciddi ciddi intiharı düşündüm…
Çok ciddi…
Ramak kaldı diyebilirim, sukutu hayal…
Sanmıyorum, inan çok düşündüm, çok ama çok sık dokuyup bir o kadar sık eledim…
Sanmıyorum, sanmıyorum tüm bunları hak ettiğimi…
Tabii ki yanlışlarım oldu, ben bilmiyor muyum yaptığım yanlışları?

Kimin için VE ne için???

İşte KORKU, öğreti…
Beni bu adımdan geri tutan…
GÖRDÜM…
Valideyi gördüm kardeşi, gördüm!

Ve “devam etme gücünü” kendimde buluyorum, bulmak zorundayım…
Dedim ya Atatürk ve arkadaşları…
Onlardan sonra gelenler, örneğin Karaoğlan…
Önce kendin sonra sevdiklerin, değer verdiklerin…
Sonra…
Doğduğun topraklar, SEN o toprakların bir mahsulüsün!

Pis bir oyun oynayasım geliyor…
INAN…
İyi bilirim hem yalan söylemesini hem öyle bir oyun oynarım ki…
Şeytan bile şaşar!

YAPAMYIORUM…
Bana ters, özellikle yalan…
Ve sen biliyorsun nedenlerini.

Bunlar için devam etmek zorundasın…
Tanrının sana emanettir can…
Ve hayat emanet eder sana başka canlar…
Tahmin edebiliyorum sadece, BILMIYORUM…
Halini…
Sanırım senden onlar kadar üzülmüşündür…
Ve tanrı dedi:
“Yaşa!”
AMA akıl ile, akıl yaşta değil başta!

Sahiii…
Balık neden baştan kokar?

Ne diyor pezevenklerin küçük olanı…
Hani hem ihtiyar hem sözde milliyetçi bir bunak olan?
“Rum kesimi, Mısır, Israil arama yaptığı zaman Avrupa Birliği sesini çıkarmıyor. Biz aramaya kalktık mı … Yaptırım …”

Ulan amcık ağızlı…
“Büyük”
Yalama olmuş ağzı, sokup çıkarmışlar bütün gün…
Senelerden beri diğer amcık ağızlıya mı özendin?

Açıp bir okusaydın Uluslararası Deniz Hukuku sözleşmesini…
Hiç böyle konuşmaya cüret eder miydin?

12 deniz mili kıta sahanlık konusunu duymayanınız kalmamıştır sanırım…
Peki…
200 mil münhasır ekonomik bölgesini*?!

Ya heriflerin “kapısının önü”
Sen kim oluyorsun?
Kalmışsın kuzeyde…
Herifler sana kendi egemenlik bölgelerinde arama izni verirler mi?

NEYSE…
Her şeyden evvel kendinize bu soruyu sormanız gerekiyor…
NEDEN ŞIMDI?
Eserikli mi bunlar?
Evet, bir yerde akıllarına eseni yapıyorlar AMA bu konu neden şimdiye bırakıldı?

“Milli ve yerli”
Serserileri bir arada tutmak için…
Okuduklarıma inanacak olursam…
Öyle bir kriz kapıda ki…
Yiyecek ekmek bulursan iyi!

Yani…
Bilerek, isteyerek gündem değiştirme her zamanki gibi…
Cambaza bak cambaza meselesi!

Vaktim olursa Turancılık meselesi ve diğer konulara girer, mevzuyu biraz daha açarım…
Söz vermedim, vaktim olursa!

Örneğin:
Ermeni konusu gibi…
Savsaklama, savsaklama, vurdum duymazlık…
Ondan sonra bir taraflarını yırtıyorlar…
Kıbrıs…
BIR devlet mi YOKSA iki devletten oluşan…
Belki…
Bir bütün YOKSA “müstakil” kendi hallerinde birer oluşumdan mı ibaret?
Eğer…
Sen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti…
Kıbrıs’ı…
Bir bütün olarak görüyor VE bunu milletler meclisinde böyle savunuyorsan HAKLISIN…
Pay istemekte…
Ama (…)
Neyse vaktim olursa!

Deniz hukukundan bahis ediyoruz, takdir edersiniz ki köşeli falan olmaz, zikzak çizemesin…
Soyut kavramlar olduğu için…
KARADAN, senin misakı milli sınırların içeresindeki en uç noktadan…
200 mil uzaklık!

YALNIZ…
Unutulmamalı ki demokrasilerde olduğu gibi, yok ilerisi değil gerçek demokrasilerden söz ediyorum…
Senin hakkın olan…
Başkasının hak sınırına kadar, ihlal edemezsin…
Kim…
Daha yakın örneğin!

Aksi takdirde anlaşmak zorundasın, kesiştiği yerlerde…
Orta yol yani!

Hep diyorum ya hep…
Orospu çocuğu bunlar orospu çocuğu!

Pardon…
Kafa, düzeltmeyeceğim ne demek istediğimi anladınız sanırım…
200 mil yerine ölçeği Kilometre turmuşum, özür diler…
Dikkatinizi çekerim.

* 200 deniz mili x 1,852 Km = 370,4 Km