Z Kuşağına Önsöz

Hep derim;
Her kadın, kadın her anne anne…
Her erkek, erkek her baba baba değildir!

Bu neden böyledir meselesine hiç girmeyeceğim…
Konumuz değil çünkü, benim evladım, benim çocuğum en güzel örneklerden birdir…
Acımasız…
Tarafsız bir analiz denemesi olacaktır bu makale. Olabildiğince gerçekçi, duygusallıktan arınmış bir veri yumağı. YOK, eleştirel, yıkıcı değil…
Yapıcı, hatalarınızı göz önüne sermek isterim ki ANLAYIN…
Anlayın gençler…
Anla badem, insan karşısındakini kendi gibi bilirmiş ya…
Hırsızlıkla itam ediyor bir pezevenk, adi bir orospu çocuğu dili sayesinde, ikna ediciliği sayesinde…
Ve…
Hayatlarında erkek nedir görmemiş, anlaşılan şöyle adamakıllı bilmem ne yememiş…
Tatmin olmak nedir bilmemiş…
Sözde Müslüman…
Özde cahil birer yaratık olmaktan öteye gidememiş, alelade bir hayvandan aşağı…
Bacak açmaktan başka bir şey bilmemiş…
Sadece hayvan gibi çalışan, sıçtıklarını sokaklara salıp kendi eğitim nedir bilmediği için sıçtıklarını eğitemeyen, sokak terbiyesi, sokak görgüsüyle yetişmiş türbanlı orospular sayesinde…
“Adamdan” sayıyorlar bir cahil köpeği, “adam” yerine koyuyorlar. Ve bu sayede…
Makam, mevki sahibi birisi olmuş…
Karşısındakini hırsızlıkla suçlayan, suçlayabilen bir ADI…
Ve bu göbeğini kaşıyan, ayakları takunyalı çete üyeleri iktidarında yetişen nesillerin bilgisizliğinden faydalanan, mürekkep yalamış…
Düşünen ve gören insan sevmeyen AMA yandaş ve yoldaşına en az üç çocuk yap…
Diyen, diyebilen, bunların eğitimini, bunların hayat şartlarını, bunların geleceğini ZERE düşünmeyen…
Bu adilere de olacak bir “yol gösterme” bir makaledir yazacaklarım!

Hakaret mi ettim?
HAYIR!
His ettiklerimi, gerçekleri dile getirdim sadece…
Bak Muhammed’e, bak, gör ve anla!

Bakarım evladıma…
Bakarım yeğenlerime, her biri Z kuşağının TÜM özelliklerini taşıyan birer nankör…
Şükür etmesini, bu hayati onlara sağlayanların değerini bilmeyen birer nankör kedi…
Ben kardeşim ben…
İğnenin ucu ile büyüdüm biliyor musun?
Ben ve kardeşim, iğnenin ucu…
Nasıl hamt etmem nasıl şükür etmem Allah’ıma…
Nasıl etmem?

Evladıma kalsa…
Kıçında bez te o zamanlardan bu yana çalışıyor…
Ben hiçbir zaman yaşamadım tüm bunları, çalışmak nedir bilmedim, kazanmak…
Ekmeğini taştan çıkarmak…
>>> mecburiyetinde olmak <<<
Bak hanım başka, çocuk yaştan beri. Çocukluğundan beri bağ bozumu…
Hamal gibi, küfe küfe…
Üzülürüm…
Hatırladıkça, çok üzülürüm inan buna!

Ve Allah, yüce Mevla’m…
Bana hiçbir zaman çalışmayı nasip etmedi, hep hobimin peşinden koştum…
Aşk ile…
Ama gördüm ama hep his ettim, ANLADIM mecburiyeti…
Ve hayatin tüm acımasızlıklarını çektiğim için, istemedim…
Evladım benim çektiklerimi çeksin…
Bu yüzden çocukluğundan beri öğretirim ekmek nasıl sofraya gelir…
Bilsin istedim lokmanın değerini…
Bilsin, takdir etsin!

Ve…
Benim evladım nasıl ki benim sözüme geliyorsa…
Bende hep babamın sözüne geldim…
Tecrübe!

Tecrübe ve bilgi…
Ve hayat…
Ve şartları yoğurur erkeği, kadını…
Ham hamur…
Pişer fırında, ekmek olur…
Kendine, başkalarına!

izle

Ve soruyor, sorguluyor küçük Muhammed fotoğrafını çeken O kadına yönelik:
“Neden beni yanına alıp oturtmadı?”

Başı açık…
Başı kapalı…
Her birimiz birer çocuk değil miyiz?
Yok mu anamız, babamız???
Yok muuu…
Kendi çocuklarımız, evlatlarımız?

İnsanlık öldü, insanlık!

ekonomi, MUTLAKA izle sonra bu konuda yazacagim

Ve yine şehit, bademler sayesinde can veren bir evlat…
Eyyy anneler, evladını > boş yere < şehit veren anne, neredesiniz anneler?
Cahil köpekler yüzünden ölüyor evlatlarınız…
Eyyy babalar neredesiniz?

Olur VATAN…
Olur MILLET gerçekten tehlikede cani feda her bir evladın bu vatana bu millete…
Ama böyle…
Ne ucuz ne ucuz?
Elin evladı ele ucuz!