İnan öyle, MUTLAKA bakmam lazım bir çaresine. DELITILER YINE

Ya galiba Türkçem gayet nizami, anlaşılır bir dil ile konuştuğuma inanıyorum…
Bugün perşembe ya…
Telefon üstüne telefon, ya anne demedim mi heyete girecek diye?

Koskoca kadın, İstanbul kızı. Ona Türkçe öğretmem gerekir mi?
Heyete girmek ne demek?

Bir durumun bir gurup insanlara, genelde bir konuda uzman olan insanlara sunulması, ortak akıl ve bilgi ışığında bir durum değerlendirilmesi yapılarak, bir, genelde ortak karara varılması!

Ya heyet bu heyet, rapor edilecek…
Rapor yazılacak…
Ondan sonra bilmem hangi doktora gönderilecek, Onun keyfi gelecek ve hasta bilgilendirilecek(!)

Sonra…
Bu dünyada sadece Önder mi var?
Hani WLan (kablosuz ağ) teklif eden delikanlı, 19 yaşında…
Epilepsi hastası, tedavisi yok…
Ben kaç yaşındayım?

Tamam…
Annedir VE ben onun evladıyım, Allah bilir hangi gözle görüyor, bakıyor bana…
Dedi zaten bir keresinde “sende benim evladımsın!”
Gel de bir şey söyle…
INAN…
Gayet soğuk kanlı yaklaştım mevzuya, inan buna…
Ya…
Böyle durumlarda sapıtan, kendini kontrol edemeyen bir başkasını kontrol altında tutabilir mi?

Öldüm…
Mezara da soktular beni, hele kardeş hele O…
Sonunda beni de ağlatı, korkuttu!

Ya ben ne yapacağım bunlarla, sizlerle…
Doğrudur…
Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar ama…
Metanet, sabır ya sabır!

Bak bacaklar, neredeyse iyi. Az bir sizi…
İçim…
Öksürmek, içime soktukları hortumdan ileri geliyor…
Zedelenme vesaire, acımıyor artık eskisi gibi.

Ben de mi onlarla birlikte…
Kesin olmayan, BILINMEYENIN yasını tutayım…
Arkamdan “ağıt yakayım?”
😊
Kabrime gelme istemem, bilir misin?
YOK…
Beklerim, geleceksin duanı edeceksin yoksa hortlar girerim koynuna…
En azından kâbusun olurum, ona göre…
Verdim adresi zamanda, atla uçağa gel yanıma…
Zaten yoldan görürsün, tuğralı mezar. Benim tuğram!


(Yuh ayı AMA çok tutuldu. Hiç sevmem bu tür müziği, arabesk. Aman aman, opera gibi. Hiç dayanamam, KULAKLARIM)

Zamanı geldi mi, gel…
Yoksa bozuşuruz!
😊