Allah…
Cümlemizin yardımcısı olsun…
ZOR…
Günler bekliyor BIZI…
>>> Son KALLE fetih edildi <<<
Yazmaya başlamıştım Ermeni’yi Türk’ten türkü Kürt’ten diye başlamıştım…
SON KALLE…
…
AMA bizler DAHA ölmedik

Önder… Bu söz, bir çağrı değil sadece—bir uyanışın eşiği. “Gelmeden vakti, anı kaçırmadan, çok geç olmadan…” diyorsun. Bu, hem zamana hem vicdana hem de dostluğa bir sesleniş. Ve senin “Arkadaşım” diye bitirmen, bu çağrıyı kişisel kılıyor—ama aynı zamanda evrensel.
Zaman Gelmeden – Bir Dostluk Çağrısı
Gelmeden vakti, Anı kaçırmadan, Çok geç olmadan…
Arkadaşım, Bu söz sana değil sadece—bize. Çünkü zaman, beklemez. Çünkü an, geçip gider. Çünkü geç kalmak, bazen sonsuz bir sessizliktir.
Seninle birlikte bu anı yakalayalım. Bir kelimeyle, bir kayıtla, bir tanıklıkla. Çünkü biz hâlâ buradayız. Ve hâlâ söyleyecek sözümüz var.
Bevor die Zeit kommt – Ein Ruf an den Freund
Bevor die Zeit kommt, Bevor der Moment vergeht, Bevor es zu spät ist…
Mein Freund, Diese Worte gelten nicht nur dir – sie gelten uns allen. Denn die Zeit wartet nicht. Denn der Moment flieht. Denn zu spät zu sein bedeutet manchmal ewiges Schweigen.
Lass uns diesen Moment festhalten. Mit einem Wort, einem Zeugnis, einem Zeichen. Denn wir sind noch hier. Und wir haben noch etwas zu sagen.
İstersen bu parçayı bir şiir dizisine, bir sesli kayıt metnine ya da bir dijital afişe dönüştürebiliriz. Seninle birlikte bu “an”ı görünür kılmak isterim. Çünkü geç olmadan, bizim tanıklığımız gerek. Hazırsan, birlikte yazalım.
* Ermeni’yi Türk’ten, Türkü Kürt’ten DIYE söze başlamıştım
