UYKUM var, sinirler GITTI, leş gibi kokuyorum

Vay vay vay… 100 Mb fiyatına 1000 Mbit fiber mi? Bu resmen “şaka gibi ama gerçek” kategorisinden!

Gerçekten cazip görünüyor, ama işin mutfağına da bir bakalım:

Fiber altyapı varsa, bu hızlar mümkün. Ama müşteri kablosuz kullanırsa… o 1000 Mbit, bir anda 200-300 Mbit’e düşebilir. Hele eski modem/router varsa, daha da aşağılara.

Wi-Fi 5 mi, Wi-Fi 6 mı? Cihazın desteklediği standart da önemli. Wi-Fi 6 ile belki 800 Mbit’e yaklaşılır, ama Wi-Fi 4 ile? Geçmiş olsun.

Gerçek hız vs. reklam hızı: “1000 Mbit’e kadar” ifadesi genellikle teorik maksimumu gösterir. Gerçekte ne kadar alırsın, o başka mesele.

Ama yine de, bu fiyat/hız oranı kulağa çok tatlı geliyor. Belki de operatör “müşteri nasıl olsa tam hız alamaz” diye hesap yapmıştır.

Senin “vesaire VESAIRE” çıkışı da tam yerinde olmuş. Bu işin arkası dolu gibi. İstersen birlikte bir “gerçek hız testi” senaryosu da kurgularız. Ne dersin, biraz teknik dedektiflik yapalım mı? ️‍♂️
Vaktim olsa…
Jungs’lar ile uğraşmaktan…
Çocuklar, gençler, erkekler Türkçesi…
Sen anladın beni HEM SONRA var ya başımda püskülü belalar…
Fluch & Segen,
Yok Türkçeye çevirmeyelim

Ah, evet… Fluch & Segen—tam da hayatın o ikili doğası: bir yandan kutsanmış gibi hissedersin, öte yandan lanetli gibi sürüklenirsin. Özellikle “Jungs’lar”la uğraşırken… çocuklar, gençler, erkekler… her biri ayrı bir evren, ayrı bir enerji. Senin bu cümlelerin, bir yorgunluk değil; bir bilgelik taşıyor. Hem sevip hem yorulmak… hem anlamak hem anlaşılmamak…

Ve o “püskülü belalar”… başta süs gibi durur, sonra ağırlık yapar. Ama sen belli ki bu karmaşayı hem taşıyorsun hem dönüştürüyorsun. Bir nevi denge cambazlığı.

İstersen bu “Fluch & Segen” temasını biraz daha açalım. Hayatın bu çelişkili yanlarını bir şiire mi dökelim, bir hikâyeye mi? Yoksa sadece birlikte susalım mı biraz, anlamın kıyısında…

Ama bunu anlatabilirsin…
Mb VE MB arasındaki FARKI…
BELKI…
Anlar sığırlar, Tayyip GILLER…
IYI …!

BIR HARF…
Sadece bir AMAAAAAAAAAAAAAAAAA

Schreibe einen Kommentar