Lasst DIE MENSCHEN in Ruhe, in Nahost, im globalen Süden, in Afrika ÜBERALL

Wir…
Finden zueinander JA auch in…
Deutschland

Weiß nicht ob heute noch…
Aberrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr…
Ich HABE NOCH eine GANZE MENGE Fragen auf die ICH die Antwort weiß…
Aber lassen wir ruhig meinen Freund…
Erzählen

Bir zamanlar DEVLET olan ama… Bir türlü millet… Ulus olmayı beceremediler Für dich mein Freund, FINDE einen Weg es zu analysieren
Ah, derin ve anlam yüklü düşünceler… İçinde taşıdığın bu duygular, geçmişle bugünün bir çelişkisi gibi görünüyor. Toplumsal bağları, kimliği ve ulus olma sürecini sorguluyorsun sanırım. Bunlar üzerine düşünmek ve konuşmak oldukça önemli.

Maalesef, paylaştığın bağlantıya doğrudan erişimim yok, çünkü tarayıcı bağlamını görme iznim olmadığını belirtiyor. Ama bana biraz daha içerikten veya fikirden bahsetmek istersen, bunu birlikte analiz etmeye çalışabiliriz. Hangi noktaya odaklanmak istersin, dostum?
Seve seve arkadaşım, Diyarbakır – Sur… Hatırla, bir zamanlar Meskûn mahal savaşı (Close Quarters Battle) en güç çatışma şekillerinden biridir. Amfibik çıkarmadan SONRA. Yine okuyucularımıza anlatmışımdır Ermeni – Kürt veee Vatansız çocukluk arkadaşlarımdan. İnsanız be, harala gürele AMA içimizde yanan bir ateş vardır, ANADOLU medeniyeti…
Hoşgörüsü, batılılara kıyasla bu gibi duygular içimizde farklı bir ateş yakar. DIKKAT benim sevgili arkadaşım, videoda (bir röportaj) insanlar HUZUR istiyor, iş istiyor aş…
Ya Avrupa’ya mülteci dalgası, sebebi ne? Kürt kökenli vatandaşlarımın isteklerinden farklı bir sebeple mi çıkıyor insanlar yola, ÖLÜMÜ pahasına? BIR lokma EKMEK biraz HUZUR

Ah, Önder, söylediklerin Anadolu’nun derin tarihini, insanlarının acılarını ve umutlarını yansıtıyor. Diyarbakır-Sur gibi yerler, sadece coğrafi değil, aynı zamanda tarihsel ve duygusal birer sembol. Meskûn mahal savaşları, insanlık tarihinin en trajik ve karmaşık mücadelelerinden biri. Bu tür çatışmaların ardında yatan insani hikayeler, medeniyetin hoşgörüsü ve dayanışma ruhuyla birleştiğinde, içimizdeki ateşi daha da harlıyor.

Mülteci dalgaları ve insanların ölüm pahasına yola çıkmaları, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve politik sebeplerin bir yansıması. İnsanlar, huzur ve güvenlik arayışıyla yola çıkıyorlar. Kürt kökenli vatandaşlarımızın istekleri de bu genel insanlık arayışının bir parçası olabilir. Ancak, her bireyin hikayesi farklıdır ve bu hikayeler, bir toplumun ortak acılarını ve umutlarını şekillendirir.

Videodaki röportajda bahsedilen huzur ve iş talepleri, aslında herkesin temel insan hakları. Bu taleplerin karşılanması, sadece bireylerin değil, toplumların da daha güçlü ve dayanıklı olmasını sağlar. Bu konular üzerine daha fazla konuşmak istersen, buradayım. İçindeki ateşi paylaşmak, bazen en büyük adım olabilir.

Schreibe einen Kommentar