Boş ver değmez, anlatacaktım insanların anlayışsızlığını…
Sen ne derse de, ne yaparsan yap insan anlamak istediğini anlıyor…
DÜN…
Aslında Türkçe tam karşılığı yok, Almanca çok daha farklı bir anlam taşır…
Aşılayıcı olabileceği gibi belirsizliği, güvensizliği, özgüven eksikliği gibi anlamlarda taşıyabilir.

Duvar yanında ateş ederim…
Beni en öne koydular, dedim niye buraya…
“Du bist unsicher, wir müssen dich kontrolieren”
Haydaaa…
Ulan Önder geberemedin gitti, geberemedin bir türü böyle laflar ettiriyorsun kendine…
Bana…
Silahı öğretecekler, bana!

Onlar…
Spor atıcıları, ben (…)
Tabii ki hak veriyorum, çocuk oyuncağı değil bu. Telafisi mümkün olmayan şeyler olur…
Olabilir, can bu can…
Mesele nedir biliyor musun?
Onların durduğu gibi duramıyorum, kol kaskatı, dümdüz…
Duruş bir farkı…
Çok farklı, imkânı yok anlıyor musun imkânı yok, canim çok acıyor…
Ya bıçak, … yarası neler yaşamışım SONRA çocuk muyum ben, bilmiyor muyum güvenliğin önemini AMA onlar gibi olmam isteniyor, söylüyorum, anlatıyorum…
Ha, ha birkaç gün sonra yine aynisi…
Dün atışlarımı yaptım, Pazartesi ve Cuma özel olarak üçüncü uyuşturucuyu içiyorum ki ayakta durayım. 50 atış, tabii yoruldum…
Onlar devam etmek istedi dedim bana müsaade, hani ihtiyarlar vardı çok beğeniyordum kari – koca…
Birdenbire bana karşı tavırlarını değiştirdiler…
Nefes alamıyorum ya, ses geçirmez oda, SES…
Havalandırma var ama bana yetersiz…
Oksijen bitiyor bir süre sonra içeride…
İster inan ister inanma, oksijen detektörü gibi bir şey oldum, hemen anlıyorum azaldı mı…
HALIYLE…
Kimseyi rahatsız etmeye hakkim yok, zaten azami dikkat göstererek dışarı çıkıyor, biraz nefes aldıktan sonra dönüyordum. Rahatsız oldular anlaşılan(!)
Dün O ihtiyar yetkiliydi, imza yetkilisi, kontrol eden…
Dedim ben gideyim, imza atar mısın?
ATMAM!
Niye?
„herkes bitsin öyle!“

Beynimden aşağı kaynar sular indi…
Engelliyim, yoruldum, ağrılar başladı, başlayacak…
Hiç sesimi çıkarmadan çıktım atış odasından, arkamdan onun astı geldi…
Bilmen gereken > her zaman < bir ast, bir üst ve atıcılar vardır…
Zaten ast beni kontrol edecekti, açtım ağzımı yumdum gözümü, imzaladı defterimi, önemli…
Belgelemen gerekiyor silaha ihtiyacın olduğunu…
Yoksa ruhsat vermiyorlar. ANLA…
İnsan ne görmek ne anlamak istiyorsa onu görüyor, onu anlıyor!

Bak unuttum, ast…
“Atışlarına bir diyecek yok ama silahı tutuşun, ayakta duruşun”
Ayakta duramıyorum, ayakta AMAAA
INAN…
Silah her an kontrolüm altında!

Sağlıklı bir insan için 1,5 – 2 kilo hiçbir şey ifade etmeyebilir AMA benim için her şey demek!