im türkischen sagen wir „Bana dokunmayan yılan bin yaşasın“

Ah ja mein schlauer Freund,
„Hoffnung auf Waffenruhe“
DER…
Geheime Plan nach dem ich dich gefragt hatte

😉

AMErICA…
I’m „alive“
Don’t TRY to fuck a fucker

###############

Übrigens DAS Sergei Wiktorowitsch Lawrow
Außenminister der Russischen Föderation nach Europa kommen WILL…
Ist wichtig

*



„Nasıl yoksullaştığımızla başlayayım… Başkentimiz Ankara’dır ama zenginliğin başkenti hep İstanbul olmuştur. Bu kentte bile yoksulluk zirveye çıktı. İstanbul Planlama Ajansı’nın istatistiklerine göre kentte yaşayan her 5 kişiden 1’i artık yoksul. İstanbulluların yüzde 62,5’i evlerini istediği gibi ısıtamıyor, yüzde 61,7’si giyim ihtiyacını karşılayamıyor, yüzde 34’ü meyve ve sebzeye bile ulaşamıyor. Tarım ülkesi olmakla övünen Türkiye’de yaşanıyor tüm bunlar! ABD ve Avrupa’da ortalama kişi başı kırmızı et tüketimi 40 kiloya kadar çıkarken, bizde 10 kilonun da altına düştü. Üç tarafımız denizlerle çevrili ama balık tüketimimiz aynı denizi paylaştığımız, Yunanistan’ın dörtte biri kadar. Nüfusumuz Yunanistan’ın 8,5 katı olmasına rağmen…

Sadece son iki haftada yaşadıklarımız, demokrasi limanından ne kadar uzaklaştığımızı da anlatmaya yeter sanırım. 29 yıldır İstanbul’dan tüm Türkiye’ye yayın yapan, ülkenin en liberal radyo kanallarından biri olan Açık Radyo kapatıldı. Saray’ın sansür aygıtı RTÜK, sloganı “Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo” olan istasyona daha fazla dayanamadı. 24 Nisan Ermeni Soykırımını Anma Günü’ndeki yayında “soykırım” sözcüğü kullanıldığı için radyonun kapısına kilit vurdu! Erdoğan’ın “ileri demokrasi”si bununla da yetinmedi. Türkiye’den Almanya’ya kaçmak zorunda kalan gazeteci Can Dündar’ınki dahil olmak üzere onlarca gazetecinin X (eski Twitter) hesabına erişim engeli getirdi. Saray rejimi, ülkede yaşatmadıklarının seslerinin burada duyulmasına bile tahammül edemedi.

Bugünlerde Meclis’ten geçmesi beklenen yeni yasa ise bu ülkede yaşayan gazetecilerin, akademisyenlerin, sivil toplum için çalışanların tümünü “casus” ilan edebilir! Rusya ve Gürcistan’da yürürlüğe giren etki ajanlığı düzenlemesinin bir benzeri olan yasa, muğlak metni yüzünden hepimiz 7 yıl hapse girebiliriz. Yasanın kritik maddesi aynen şöyle: “Devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları doğrultusunda suç işleyenler hakkında 3 ila 7 yıl hapis cezası verilir.” Hani devletin güvenliğini anladık… Devletin iç ve dış siyasal yararları nedir? Devletin başı olan, partili cumhurbaşkanını eleştiren bir gazeteci, “devletin iç siyasal yararı” nedeniyle casus sayılabilir mesela… Hele de benim gibi “yabancı” bir gazete olan FAZ’a yazıyorsa… Yasada “organizasyon” tanımı yapılmadığı için, örneğin yabancı bir sivil toplum örgütüyle için araştırma yapan akademisyenler hapse girebilir. Bu yasa bu haliyle geçerse, Türkiye en çok “casus” barındıran ülke olarak onlarca yeni hapishane inşa etmek zorunda kalabilir.“

BUNU…
YAYINLAMAM GEREKTI