Kötü haber tez gelirmiş

Yine öyle oldu…
Allah…
Taksiratını af etsin, mekânın cennet olsun.

Seniha teyze…
Annem anlatıyor şimdi, küçükken onunla kızma birader oynar hep kavga edermişim…
Hayal mayal hatırlıyorum, yıllar oldu görmeyeli, ölüm haberi geldi…
Eşi telefonla aradı bizi, kırkı okunacakmış Cumartesi.

Nedendir bilmem…
Ölümü en az hak edenler en erken gidiyorlar…
Dönüşü olmayan o yolculuğa çıkıyorlar…
Arkadaş, şu üç günlük dünyada…
Yapma, yapma, yapma…
Marazdan, küslükten, kavgadan, fitne – fesattan, kötülükten kime ne fayda?

Başörtülü bir kadıncağızdı, türbanlı değil…
Orucu, namazı…
Dua dilinden eksik olmazdı, güler yüzlü bir insandı.

Çok değil, ne insanlar tanıdım sözde namazında, orucunda…
İnandım, aldandım, kandım…
Yanalın bini bir para…
Yürek temiz olmadıktan sonra, beden, ruh, eller ve dil kir – pas içinde, başına, kıçına sardığın bir damla paçavrayla ne insan olunur ne Müslüman. Zamanında uzanan bir el, bir tatlı söz, bir tebessüm, teselli edici bir iki cümle, sımsıcak, yürekten bir sarılma…
Seninleyim bu acı gününde, seninle…
Dualarım seninle, acında ve sevincinde seninleyim seninle…
Ama nerede?
Arada bul insanı, ara dur insan evladını!

Öyleydi, aynen böyle, insandı, insan evladıydı…
Allah…
Taksiratını af etsin, mekânın cennet olsun…
Seniha teyze.