Koruyucu meleklerim VE Allah

Yeminle…
Koruyucu meleklerim ayni benim gibi etrafımda koşturuyor olmalı…
Nasıl ben sevdiklerimin etrafında deli divaneyim…
Onlarda öyle olmalı!

Dört dönüyor olmalılar, dört dönüyorlar. EMINIM öyle olduğuna…
Bu kadar şans olmaz, olamaz ya!

Allah…
Allah her daim yanımda, benimle birlikte…
Sevdiklerimle…
MUTLAKA öyle, mutlaka öyle olmalı. Beş gün içeresinde neler olamazdı ki???

Bembeyaz…
Etraf bembeyaz, o dondurucu soğuk yerini “ılıman” bir havaya bıraktı…
Ağaçlar…
O güzelliği bir görmelisiniz, Allah’ım ne büyüksün…
Nelere kadirsin…
Trafik tam bir facia, yollar kapanmış, ağır bir trafik kazası olmalı…
Ben…
Her şeyde bir hayır görmeye çalışan…
Her şeyin Allah takdiri olduğuna yürekten inanan bir insanim…
Çocuğun arabası, bitti çok şükür…
Her şey yasal…
“Das Auto ist ein Euro 5 Diesel und hat eine Euro 4 Plakette. Sauberer geht es derzeit nicht!”
Öyle diyor görevli memur…
Dönelim geçen haftaya, arabayla ilgilenip TÜV’ü aldığım güne…
O kadar dağıldım ki o kadar olur, bu sabah annemle yoldayız, konu açıldı…
Anne, bilmiyor musun ne kadar dağıldığımı, doksan dokuz şeyle aynı zamanda uğraşıyorum…
“Görüyorum oğlum, biliyorum. Sen olmasan kim uğraşacak bunlarla?”
Yaşamıyorum, sadece nefes alıyorum…
Onu da soluk soluğa. Gittim düzenlediler gereken evrakları AMA KIMSE BANA BIR ŞEY SÖYLEMEDI…
Müneccim boku yemiştim, her şeyi bilmek zorunda mıyım?

Yok…
Çok büyük bir şey olmazdı, başımı oldukça ağrıtırlardı…
CEZA…
Yüklü bir para cezası, zaten şu anda en büyük sorunlarımdan biri…
NAKIT…
Kendime nasıl küfür ediyorum bir bilseniz, el ekmek tutmuyor…
Sinir oluyorum sinir!

Ya var, Allah’a çok şükür var. Yok değil…
Hepsi, her şey vadede. Zamanında aldım ben tedbirimi. ÖLÜM…
Ensemde…
Evlat var, eh bana yıllarca emek harcamış bir insan. Kolay mi bir özürlüyle yaşamak…
Bırak özrü, mözrü…
Bir iyice kafadan kontak!

Benim sağım, solum hiç belli olmuyor!
Sever miyim, söver miyim, döver miyim…
Yoksa…
O an öldürebilir miyim hiç belli değil!

TÜV…
Lastikleri bırak, anlatmadığımı biliyorum, ruhsat…
Ruhsat yok ortalıkta, neyse tanıdıktı da, başka bir evrak…
Verdiler…
Turkish men…
Almanya, kanunlar – kurallar. Alman olsa imkânı yok düzenlemezdi gerekli belgeyi…
Hafta sonu DELI gibi evrakları arıyorum…
YOK, YOK, YOK…
Çaresiz gittim bu sabah, selam sabah…
Ya insan…
İnsan ve TECRÜBE, bayıldım insanlıklarına. Yok bu sefer Alman memurlarıydı…
Zaten evvelsi O Türkiyeliye, hani Kürt’müş ya ona çok fena kızmıştım, O sinirle aldım plakayı doğru arabaya. Bastım gittim…
Ne mühür var üstünde ne elimde ruhsat…
5 gün…
Kaza dahil her şey olabilirdi!

İki adam bir kadın…
Bu sabah posta ile yollayacaklarmış…
Çok kibar, şakalaşarak aldım gerekenleri, bu sefer her şey yasal!