BIR gül, barış için

Ne kadar güzel ne kadar düşündürücü, duygulandırıcı…
Auşwitz (Auschwitz)…
Binlerce Yahudi’nin can verdiği bir yer.

Eve yeni geldim…
Alman televizyonunda gösteriyorlar, açtım televizyonu karşıma çıktı…
Müslüman…
VE Yahudi cemaati beraber gitmişler oraya, ziyarete…
EVET…
Önce insan ol insan!

Müslüman cemaatinin sözcüsü konuşmayı açtı…
Çok güzel bir konuşması oldu, sonunda dedi ki;
“Bir gülü barış için bu anıta koymak istiyorum”
Ardından Yahudi arkadaş aldı sözü!

Hep derim…
Yok Tayyipistan değil Türkiye Cumhuriyeti ve Israil devleti…
Coğrafyamızda bir çıban…
İki farklı toplum iki farklı kültür, anlayış…
AMA…
TE-ME-LIN-DE
Musevilik VE Müslümanlık bırak şimdi İbrani dini anlayışını bir tarafa…
İki din o kadar birbirine yakın ki, o kadar olur…
En basitinden…
Sünnet veya domuz eti mesela, YINE Musevilikten doğan Hristiyanlık…
BAK…
Anlayış açısından Müslümanlık ve Hristiyanlık birbirine “uzak”
Musevilik ise aradaki bu farkı kapatıyor.

Kin değil…
Nefret değil…
Yakışmaz biz Müslümanlara, yakışmaz hiçbir Hak dinine…
Yaratan bir…
Geldiğimiz VE gideceğimiz yer bir!

Unuttum bak…
Münih, Dachau…
Yıllar öncesiydi, gittik. Götürdüm çocukları…
Yazmış anlatmışımdır, gir bak arşivlerime. O kadar şaşırdım ki okuyunca Türk ismini…
NAZI…
Ayrım yapmaz, kin, nefret ayrım yapmaz…
YOBAZ…
Herkes eşittir, uymayan O görüşe, O düşünceye herkes düşman…
Allah var Allah…
Ana, baba gibi, hangi kardeş değilse tek yumurta ikizi benziyor birbirine?
Ana – baba, ata…
Bağlıyor kardeşi birbirine, düşün bak…
Bir an otur düşün…
TOPRAK…
Anaların anası, babaların babası…
ANA – DOLU, anne gibi dopdolu!

Anlıyor musun beni?
Hayata, yaşama bakış şeklimi???

Perişanları oynuyorum…
Pasaklı karı gibi, üst baş, saç sakal…
Bir bıcı bıcı, bir çeki düzen vereyim kendime!